Editör’den;
Merhaba Hüma Dergisi okurları,
Hüma Dergisi, 30. sayısıyla, “McDonald Kültürü” konusuyla huzurlarınızda. Tekliği Yaratıcı’ya münhasır kılan bir dinin mensuplarıyız. Ancak çağımız, rasyonaliteyi tek güç görerek tek tipleşmeyi empoze eden bir yapıya bürünmüş durumda. Tek tip konut, kıyafet, yemek, eğlence, eşya ve hatta tek tip insan yetiştirme amacı, fabrikalaşan zihinlerin, üretim tasarımından ibaret… İnsanın biricikliği ile çelişen, insana mahsus soyut alanı bütünüyle reddeden bir anlayışla çepeçevre kuşatıldığımıza dikkat çekmek isteyen Hüma Dergisi ekibi, bu sayısında renklerin, gökyüzünün, insanın bin bir halinden ilham aldı. Okurlarını, bir zihin köleliği medeniyeti ve kültürü oluşturmak isteyen bu akışa ters kürek çekmeye davet ediyor.
Hüma Dergisi’nin bu sayısında, inançtan hobiye, yiyecekten davranışa, fabrikasyon olmayan, hikâyesi kendine özgü bir insan olmaya doğru, nasıl ilerlenebileceği tartışılıyor. Çoklukta kaybolmayan, azlığı hakir görmeyen, başarıyı değil kaliteyi arayan bir kalbin zihninin nasıl olabileceğini araştırıyor. Filistin’i ve Gazze’yi, Lübnan’ı, Doğu Türkistan’ı hatırlatmayı, dünyanın mazlum Müslümanlarına fiili, kavli ve kalbi duaları, tek tipleşmemenin en önemli göstergelerinden sayıyor.
Hüma Dergisi, her ay farklı bir temayla, dijital mecrası olan humadergisi.com sitesinde, siz okurlarını bekliyor.
Bir sonraki sayımızda görüşünceye kadar “siz” olmayı ve kalmayı ihmal etmeyin.
Hoşçakalın…
