Pazar, Mayıs 18, 2025

Seyyâle

Senem Duran

Paylaş

Bir kervan geçti yoldan

İçinde sürre alayları.

Yol bilmem iz bilmem

Çıktık bir yola

Niyet ettim madem.

Düştüm kervan peşine

Teçhizatlı değilim

Malumatım da yoktur

Derdimi anlatacak meramım da

Hoş, dinleyecek olan da mı yoktur?

Evet yoktur.

Ne menem bir şeymiş bu yolculuk

Yokluk içinde varlık

Bu varlıkta bir ben varım

Yok olanlar da zahirde yoklar

 Ahirde varlar mı, bilmem

O takdir-i ilâhinin bileceği iş

Ben karışmam Hay Allah!

Kırbam kırıldı.

Suyum da bitti.

Var mı bir tas su verecek?

Görünüşte yok

Ya görünmeyenin arkasındaysa…

Dedim ya malumatım yok.

Yol uzadı epey

Kervancı başına bakınıyorum

Görürsem iki çift laf edeceğim.

Ne kadar yol kaldı ya hû!

Git git bitmiyor.

Üstelik sabır da kalmadı

Yorgunluk desen diz boyu

Çukurmuş̧, tümsekmiş̧ saymıyorum bile

Derken,

Kafamda değişik soruların zuhuru,

Varsam ne yapacaktım?

Ahvalim ne olacaktı?

Üstelik ben nereye gittiğimi de bilmiyordum.

Haydaa!

Şimdi de garip bir şekilde beliren

Var oluş sancısı…

Bütün vücudumda ağrılar

Görseniz, yok yerimden kalkasım.

Yok beni bekleyecek kimse

Kervan aldı başını gidiyor,

Yetişmem lazım

Sürünerek de olsa

Gitmem gerekiyor.

Kaçırsam ne olur

Aaaa dedim ya iki kez söyletmeyin

Yol bilmem,

İz bilmem,

Nereye gittiğimi bilmem.

Kalır mıyım öyle dımdızlak.

Neyse ki toparladım tez vakitte

Sanırım korkunun verdiği telaşa

teşekkür etmem gerek sizlerin huzurunda

Bizim kervanda bir hayta

Hiç durmuyor

Yolcuların eşyalarıyla ilgileniyor

Durduraksız

Yok şusu yok busu

Neymiş efendim benim eşyam çokmuş

Haliyle yüküm de çokmuş

Sanane abicim bundan dedim

Yük de benim taşıyacak da benim

Zamanlar geçti

Dere tepeler de aşıldı

Ufuk gözüktü

Sancılı geçen bir yolculuğun daha

Sonuna gelindi

Beni dinlediğiniz için şükranlarımı arz ediyorum efendim.

 

-Sahne ışıkları söner

-Perde kapanır

-Seyirci alkışlar

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir