Pazartesi, Ağustos 11, 2025

Makamların Dili

Betül Erol

Paylaş

Müzik, tüm beşeri sanatların içinde belki en eskisi ve en güçlüsüdür. İbni Sina’ya göre, birbirleriyle uyumlu olup olmadığı yönünden sesleri araştıran riyazî bir ilimdir aynı zamanda.

İşitme organımıza hitap edip bu denli zevk verecek şekilde bu ilmi icra etmek, âlimlerce Allah’ın (Celle Celaluh) bize verdiği eşsiz becerilerden biri olarak görülmüştür. Hatta Pisagor ve kimi felsefecilere göre müzik kozmolojik bir karakter ortaya koymaktır, zira müzikte kullanılan sesler kainatta zaten bulunur ancak düzene sokulmamıştır, bu tertibi yapmak da insanoğluna bahşedilen bir yetenektir. Hatta matematik yeteneğidir, uyumlu seslerin arasında sayısal bir oran olduğu düşünülür.

MAKAMLARIN ŞİFASI

Yaklaşık 650 Türk makamı bulunduğu bilinmektedir ancak bunlardan birkaç destesi revaçtadır. Makam, “durak” anlamına gelmekle birlikte, Türk ve Arap musikisinde tespit edilmiş belirli ses dizilerinin ölçülerine verilen isimdir.

Türk müziği ilerleme gösterdikçe icat edilen karakteristik makamlar da artmıştır. Bu makamların gezegenlerle, burçlarla ve elementlerle bağı olduğu ve insan üzerinde psikolojik ya da fiziksel bazı etkileri olduğu düşünülmektedir. Bunun en iyi delili müzik-tedavidir.

Abbasiler döneminde yaşamış olan Türk bilgini Farabi, müziği fizik ve astronomiyle ilişkilendirir. Türk musikisi makamlarının ruha olan etkilerini anlattığı kitabında; Zirgüle makamının insana uyku isteği verirken, Kuçek makamının hüzünle doldurduğundan bahseder.

Selçuklular zamanında müziği terapi unsuru olarak kullanan İbni Sina, meşhur eseri el-Kanun fi’t-Tıp kitabında hangi makamın hangi hastalığa iyi geldiğini anlatır. Örneğin Irak makamı çocuklardaki menenjit hastalığına iyi gelirken, Isfahan makamı zihin açıklığı verir ve ateşli hastalıktan korur. Buselik makamı baş ağrısı ve göz hastalıklarına, Uşşak makamı ayak ağrıları ve uykusuzluğa çaredir.

Osmanlı da bu bilgilerden faydalanmıştır. Edirne Şifahanesi’nde akıl hastalarının su ve müzikle terapi aldıkları bilinmektedir. Hangi makamın günün hangi vaktinde dinletileceği de belirlenmiştir. Üstelik eski Türk hekimlerine göre makamlar içinden Uşşak makamı Türklere, Buselik makamı Rumlara daha çok dinletilmiştir. Duygusal olarak Rehavi makamı ağlama hissi verirken, Neva makamı yiğitlik hissi verir.

Osmanlı hekimleri ve âlimleri makamları çeşitli özelliklerine göre tasnif etmiş ve anlamlandırmıştır. Nitekim Nihavend makamı ateş ve toprak tabiatlıdır ve Satürn ile Jüpiter’i simgeler, kuvvet duygusu verir ve tansiyon hastalıklarına ilaçtır. Büzürk makamı ise ateş tabiatlıdır ve Merkür ile bağlantılıdır, vesvese ve korkuyu def eder, ciğer ve kalbe iyi gelir.

Âlimlerin tespitlerine göre makamlardan;

Buselik makamı – Oğlak ve Yay burcu,

Rast makamı – Koç ve Oğlak burcu,

Rehavi makamı – Terazi ve Aslan burcu,

Huseyni makamı – Akrep ve Kova burcu,

Isfahan makamı – İkizler ve Yengeç burcu,

Irak makamı – Boğa burcu,

Zengüle makamı – Başak ve Terazi burcu,

Uşşak makamı – Balık burcu mizaçlıdır.

 

EZAN MAKAMLARI

Namaza ve ibadete çağrı niteliğinde okunan ezan, İslâmiyet’in sembolü olma görevi de görür. Bir başka işlevi de önemli bir kıssayla bilinmektedir: Mekke fethedildiğinde Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kâbe’yi putlardan temizledikten hemen sonra Bilal-i Habeşi’yi (Radıyallahu Anh) Kabe’nin damına çıkartıp ezan okutmuştur. Bu sünnet uygulama Türklerde de gelenek hâlini almış, Osmanlı’da bir belde fethedildiğinde artık İslâm hâkimiyeti altında olduğu ezan okutularak ilan edilmiştir.

Türklerde ezan, Araplardakinden farklı olarak camii musikisi içinde musiki makamları ile icra edilmiştir. Bunun en büyük sebebi, ezanın kendisinin musiki olduğunun düşünülmesidir. Ezan kendi müziğiyle insan ruhuna etki eder, bu etkiyi artırmak için tesirli Türk makamlarından yararlanılmalıdır. Zira ezan Türklere göre özgürlüğün simgesi olmuştur: “Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli…”

Ezanı Türk makamlarına göre icra etmek için makamların anlamlarına bakılmıştır. Makamlar hem icra edilecek vakte hem de etki edeceği duyguya göre değerlendirilir ve ezanlarla buna göre eşleştirilir. Bağlayıcı olmamakla birlikte, beş ayrı namaz vaktine özel beş ayrı makam seçilmiştir. Bu makamlar şöyledir:

– Sabah namazı için Saba makamı tercih edilir. Saba makamı seherde daha etkilidir ve cesaret, kuvvet, iç huzuru hissi verir. Şarkılarda ise hüznü simgeler.

– Öğle ezanı ve ikindi ezanı Rast makamını aralarında paylaşırlar. Bazen öğle namazı için Uşşak makamı tercih edilir. Uşşak makamı gevşeme ve mutluluk için faydalıdır, sünnet olan gündüz uykusu için iyi gelebilir. Rast makamı, gündüz vakti daha etkilidir ve neşe, rahatlık verir.

– Akşam namazı için Segâh makamı tercih edilir. Segâh makamı mistik duygular oluşturarak kalbe iyi gelir.

– Yatsı namazı için Hicaz makamı tercih edilir. Hicaz makamı, yatsıdan sabaha kadar olan zamanda etkilidir ve alçak gönüllülük verir.

– Salâlar için Huseyni makamı tercih edilir. Huseyni makamı Satürn etkilidir ki bu da ölüm temasını gösterir, cenaze için okunmasının sebebi budur. Sabah-öğle saatlerinde daha etkilidir, salâlar bu yüzden bu saatlerde okunur. Barış duygusu verir.

Bazı Türk musikisi makamlarının anlamları da kısaca şu şekilde açıklanmıştır:

Acemaşiran makamı- Yaşam coşkusu

Sultaniyegah makamı – Gece mutluluğu

Farahfeza makamı – Mutluluk veren lütuf

Hicazkar makamı – Aşkta sebat

Neveser makamı – Gönül ferahlığı

Muhayyer makamı – Ayrılık feryadı

Nihavend makamı – Aşk sevinci

Suzidil makamı – Gönül yangını

Çargah makamı – Aşkta yok olmak

Dügah makamı – Derdin içindeki derman

(Konunun Meraklısına,

Kaynakça

TDV İslam Ansiklopedisi – Musiki ve Makamı

Türk Müziği Makamları ve İnsana Etkileri – Yard. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç

40 Makam 40 Anlam – Dr. Savaş Ş. Barkçin

Geçmişten Günümüze Türklerde Ezan Musikisi – Öğr. Gör. Uğur Alkan)

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir