Kış mevsimi diğer mevsimlerden çok başkadır. Uzun geceleri, buz gibi soğuk günleri, yapraksız ağaçları ve kuru toprağıyla âdeta ölümü andırır. Yazın bulduğumuz yiyecek çeşitliliği de bu mevsimde bize az gelir. Hatta önceleri yazın yiyeceğin bol olması ve kışın üretimin güçlüğü, insanları kışlık ürünler hazırlamaya sevk etmişti. Ninelerimiz bahçelerinde yetişenleri kurutur, imece usulü hamur işleri hazırlarlardı. Günümüzde bu işlemlerin yerini konserve ve derin dondurucu almış durumda ancak kışlık hazırlıklar hala birçok evin rutinlerinden birisi.
Elbette yazın çokça üretilen meyve sebzeyi muhafaza etmek önemli. Bununla beraber, eskiye nazaran kışlarımız ve yemek düzenimizde değişimler oldu. Mesela artık seralarda üretim yapılabiliyor, istenilen dönemde her sebze meyve yetiştirilebiliyor. Mutfağımıza da bakarsak artık senenin her döneminde taze domatesin bulunduğunu söyleyebiliriz. Hatta sofralarımızda çeşitliliğin de epey azaldığını söyleyebiliriz. Üretim imkânları çoğalsa da yemeklerimizde bu çeşitlilik neredeyse hiç fark edilmiyor. Hâlbuki Rabbimiz her gıdaya ayrı bir şifa koymuştur. Bütün sebzelerin farklı farklı faydaları vardır. Buna ek olarak, tarımda yanlış ilaç uygulamalarıyla karşılaşılabiliyor ve bu sebeple belli bir sebzeyi düzenli olarak çokça tüketmekten kaçınma salık veriliyor. İşte bu noktada bir teklif var: meyve sebzeleri mevsiminde tüketmek! Bir meyve sebze doğal şartlarda hangi dönem yetişirse onu o dönemlerde yemek. Örneğin portakal ve mandalina kışın yetişir, çilek yazın başında, incir yazın sonunda. Birçok yeşillik ilkbahar ve sonbaharda, fasulye ile kabak genelde yaz ortasından güze kadar, üzüm bağ bozumunda… Bunlar gibi diğer meyve sebzeler de belli dönemlerde yetişir.
Mevsiminde yetişeni yemenin bazı avantajları vardır. Öncelikle, diğer dönemlerde yetişene göre genelde daha az ilaca maruz kalır. Bol bulunduğu için daha ucuz olur. Vücudun dönemsel ihtiyacını karşılar: mesela portakal ısıtır, karpuz ve salatalık serinletir. Ayrıca bazı meyve sebzeleri özlememizi sağlar ki bu epey unuttuğumuz bir duygudur. Sevdiğimiz yiyeceklere isteyince hemen ulaşamamak nimetleri fark etmeye vesile olur. Bunun yanı sıra, soframızda çeşitlilik olacağı için vücudumuza aldığımız yararlı bileşenler artar, bağışıklığımız güçlenir.
Kış sebzeleri bu bağlamda en çok mahrum kaldığımız sebzelerdir. Vücudumuzu yenileyen pek çok faydalı madde bu sebzelerde bulunuyor ancak ya alışkanlıklar sebebiyle ya da pişirme yöntemlerini bilmemekten kaynaklı az tercih ediliyor. İşte bize burada bilinçli bir tercih yapmak düşüyor.
Adım adım soframızı mevsime ayarlayabiliriz. Kış sofrasında o mevsimin karakteristik meyve sebzelerine yer verelim.
KIŞ MEYVE SEBZELERİ NELERDİR?
Bu tabirle kışın yetişen ya da hasat edilen yiyecekleri kastediyoruz.
Meyveler: Elma, armut, mandalina, portakal, turunç, nar, kumkat, kuşburnu, kivi, ayva, greyfurt, kestane, muz, muşmula, iğde, limon…
Sebzeler: Soğan, karnabahar, beyaz lahana, mor lahana, brüksel lahanası, balkabağı, turp çeşitleri, pırasa, havuç, kereviz, brokoli, yer elması, pazı, marul, kıvırcık, alabaş, şalgam, tatlı patates…
Haftada en az 2 kere bu meyve sebzeleri yemeklerimizde kullanalım. İster salata ister yoğurtlama ister pişirme… Farklı şekillerde tüketmek için yeni tarifler deneyebilirsiniz. İnterneti tarif bulmak için kullanıp, yemeklerin lezzetini artırabilirsiniz.
Rabbimiz verdiği bu nimetleri bize şifa vesilesi kılsın…