Salı, Kasım 18, 2025

Kentin Yansımaları

Banu Beyza Er
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi-Mimarlık

Paylaş

Dünya üzerinde hiçbir toprak parçası yoktur ki insanlara sadece bir besin kaynağı ya da barınma yeri olsun. Zihnimiz, yaşadığımız yerlerdeki teneffüs ettiğimiz hava zerrecikleriyle dolar ve ona göre şekillenmeye başlar.  Bu hem maddi hem manevi nedenlerden dolayıdır. Şehrin mimarisi, konumu, iklimi, tarihi, sokaklarında gezerken gözümüze takılan her şey, işittiğimiz her ses ve duyumsadığımız hisler dimağımızda gittikçe kendine yer edinmeye başlar. Bir de bakmışız ki artık düşünce dünyamız da o şehirli olmuştur.

Hep birlikte 7 Güzel Adam’ın okuduğu şehri ve okulunu inceleyelim. Kim bilir belki onları daha iyi anlarız.

ŞEHRİN DOKUSU

Medeni toplumlar kendinden önceki uygarlıkların emanetlerini koruyarak yeni bir düzen kurarlar. Kimi zaman yapıların işlevini sürdürürken kimi zaman farklı fonksiyon kazanmasını sağlarlar. Bu şekilde eserler canlılığını devam ettirir. Kahramanmaraş da bu şehirlerimizden biridir. Paleolotik çağda başlayıp günümüze kadar gelen kent, birçok çeşitli kültür ile yoğrulmuştur.

Maraş şehrin çekirdeği olan kale, Geç Hititler döneminde yapılsa da Asur, Med, Pers gibi birçok uygarlığın onarım ve ekleriyle hayatta kalmıştır. Sokakların topografyayı koruyarak kaleden aşağı sarmal şekilde konumlanması antik yerleşimi gösterirken, geleneksel Maraş evleri Osmanlı’yı seyrettirir. Kesme taş ve kemer geleneği Roma’yı hatırlatırken, geometrik desenler Selçuklu’yu hissettirir.

Bu kadar çeşitlilik olan bir yerde insanlar hem farklı gelenekleri benimseyerek yeniliklere açık bir mizaca sahip olur. Hem de miras bıraktığı kent dokusundaki zenginlikte büyüdüğü için zihni üretken kalır. Yani ömürlerimiz yaşadığımız yerler ile şekillenir. İşte bu güzel ruhlu insanların hikâyesi bu şehirdeki ‘Maraş Lisesinin’ sıralarında doğmuştur.

YUVA OLAN İLİM

Kahramanmaraş Lisesi bir Protestan Okulu olarak 1863 yılında yapılmıştır. Amerikan misyonerlerin açtığı bu ve benzeri okullar genellikle sosyal ve kültürel amaçlar taşır. Yalnızca sınıflardan ibaret değildir.  Toplantı alanları, yatakhane, kütüphane, atölye, spor alanları gibi sosyal alanların da bulunduğu bir eğitim kompleksidir. Genellikle geniş ve yeşil alanların içinde olan binalar dar mekânlara sıkışmamıştır. Avrupa’daki Manastır okulları ve Amerika’daki kolej okullarının sistemi de benzer bir fikre dayanır. Kara Lise olarak da anılan bu yapı 1992’de kültür envanterine katılmış ve günümüzde “Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi” olarak kullanılmaktadır.

Osmanlı ve Selçuklu Devleti anlayışında da tenasüp vardı. Medrese genellikle tek bir bina olarak yapılmazdı. Darüşşifa, imaret, kütüphane ve farklı işlevleri barındıran yapı bütününün bir parçası olurdu. Bu sayede ilmi yerinde öğrenme ve hayatın içine zerk etme fırsatı doğardı. Mekân çeşitliliği ve zenginliği öğrenmenin bir parçası olurdu.

Ne yazık ki günümüzde bitişik nizamdaki dar apartmanlardan biri bile okul olarak gösterilebiliyor. Bir keşmekeş ile kalabalık sokakları aşarak sıkışık bir binaya eğitim almaya gidiliyor. Eğitim kalitesini arttırmak istiyorsak ilmin alındığı mekânların da incelenmesi gerekir. Şunu aklımızdan hiç çıkarmamamız gerekir ki; nicelik değil, nitelik önemlidir.

“Kimi kımıltılı kimi hareketsiz

Kimi konuşan kimi sessiz

Bu insanlarda yenilmeyen bir güç var

Çobanların ruhu nasıl sığmazsa kırlara

Bu insanlar da sığmıyor meydanlara.”

Erdem Beyazıt

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir