Her insanı ilgilendiren ve her gün belli bir vaktimizi ayırmamız gereken zaruri bir eylemdir beslenmek. “Bugün yemek yemek istemiyorum, buna vaktim yok!” diyebilir miyiz? Cevabımız bir gün için evet olsa bile ikinci gün koşa koşa yemek yemeye gideriz, öyle değil mi? Beslenmek insan için bu kadar elzemse ve her gün tekrarlanıyorsa yalnızca karnımızı doyurmak için yapılan bir eylem olarak algılamamız doğru olur mu?
Evet, beslenme literatürde sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun gereksinimi olan besin öğelerini yeterli miktarlarda ve uygun zamanlarda almak için bilinçli yapılması gereken bir davranış olarak tanımlanır. Peki bununla sınırlandırabilir miyiz? Gerekli olan besin öğelerini yeterli miktarda ve uygun zamanda aldıktan sonra vücudumuzda neler olur, hiç düşündük mü?
YEDİĞİMİZ HER BESİN METABOLİZE OLUP ENERJİYE DÖNÜŞÜR
Ağzımıza giren her lokmanın bilincinde olmak durumundayız; zira her lokma enerjiye dönüşür ve bu enerji iyi veya kötü amellerde harcanır. Her lokma ruh hâlimizi etkiler. O hâlde yemek yemeden önce yiyeceğimiz yemeğin acaba bizi hangi amellere meylettirebileceğine dikkat etmemiz gerekir. Helal ve temiz olduğundan, sağlığımız için faydalı olduğundan ve midemizin alabileceğinden fazlası olmadığından emin olmamız gerekir. Yemeği yedikten sonra ise yemeğin bir enerjiye dönüştüğünün bilincinde olarak o yemekten aldığımız enerjiyi Allah Teâlâ’ya kulluk ederek harcamamız gerekir. Beslenmenin anlık karın doyurmak olmadığını ve ruhi davranışlarımızı etkilediğini artık biliyoruz. Peki, bizim beslenmemiz yalnız bizi mi etkiliyor?
NEDİR BU NUTRİGENETİK?
Nutrigenetik -beslenme genetiği- kişinin herhangi bir diyete (günlük beslenmesine), genetik yapısında bulunan farklılıklar nedeniyle verdiği cevapları inceler. Besinler insan DNA’sında metilasyon denilen birtakım farklılıklara yol açabilir. Epigenetik değişiklikler dokuya özgü gen ifadelerinde ve yaşamın tümünde var olan metabolizmada farklılıklara sebep olabilir. Sözün özeti epigenetik ve nutrigenetik kavramları bizlere çevresel etmenlerin, hastalıkların ve beslenmenin gen ifadelerimizde değişikliklere yol açabileceğini söyler. Bu değişiklikler nesiller boyu aktarılır. Annenin genç yaşlarda geçirdiği enfeksiyonlarda kazandığı bağışıklık dahi anne sütü aracılığıyla bebeğe geçer. Sağlıklı olmayan bazı diyetler örneğin fazla yağlı, fazla enerjili, düşük proteinli ve düşük enerjili diyetler gen ifadelerindeki değişikliklerde etkili olabilir. Yani yanlış beslenirken sadece kendimize değil belki de daha doğmamış nesillere kötülük edebiliriz.
Beslenmemiz genlerimizde oluşturduğu değişikliklerle bizi kontrol eder. Yanlış beslenme fıtratımızı bozar. Oysa Kur’an-ı Kerim, “O, iş başına geçtiği zaman yeryüzünde fesat çıkarmak, ekini ve nesli helak etmek için çalışır. Allah, bozgunculuğu sevmez.” (Bakara Suresi, 205) diyerek bizi uyarır. O hâlde yediklerimiz ile ekinimizi çürütüp neslimizin helakından Allah Teâlâ’ya sığınalım. Yediklerimiz bize hükmetmesin, biz onlara hükmedelim. “Ey Resulüm, hakka yönelerek yüzünü dosdoğru bir şekilde dine çevir. Bu, Allah’ın insanlara verdiği bir fıtrattır. Allah’ın yaratışında hiçbir değişiklik yoktur. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.” (Rum Suresi, 30) ayetini doğru anlayalım. Ayette bilmeyen insanlar olarak zikredilen kimselerden olmayalım. “Ne yersek oyuz!” bilinciyle Allah Teâlâ’nın verdiği fıtratı koruyalım. Midemizi hayırsız olandan uzak tutarak canımızı, malımızı, aklımızı, neslimizi ve dinimizi muhafaza edelim.
Peki, mutfaklardan git gide uzaklaşan hanımlar olursak tüm bunları ne kadar muhafaza edebiliriz?
MUTFAKLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM
Helal, temiz ve kaliteli olanı tüketebilmek için mutfak kültüründen uzaklaşıp hazır gıdalara, fast-food ürünlere yönelmek yerine, mutfağımıza sahip çıkıp alternatifler üretebiliriz. Ruh hâlimizdeki ve beden sağlığımızdaki iyileşmenin, fıtratımızı koruyabilmenin, mutfağımızdan çıkan sağlıklı yemeklerle mümkün olduğunu unutmamalı, üretken olmalıyız. Üretirken tek amacımız midemizi doldurmak değil, fayda üretmek olsun.
Kur’an ve sünneti örnek alalım. Kur’an’da nasıl beslenmek emredilmiş? Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne yemiş, nasıl yemiş ve bize ne tavsiye etmiş? Asrın imtihanı olan helal ve tayyib beslenmeyi hayatımıza geçirme gayreti içerisinde olmak da bir cihattır. Her anımızda olduğu gibi beslenmede de yanlışlardan Allah Teâlâ’ya sığınıp doğru olanı becerebilmeyi Allah Teâlâ’dan isteyelim. Yediklerimizle doymayı, içtiklerimizle kanmayı, elde olana kanaat etmeyi, az olunca yalnız Allah Teâlâ’dan istemeyi, çok olunca Allah Teâlâ için vermeyi, yediklerimizden aldığımız kuvveti Allah Teâlâ’ya kullukta kullanmayı ve her hâlimize hamd etmeyi vazifemiz belleyelim.
Bizi yediren, içiren, her türlü işimizi kolaylaştıran ve bizi en güzel nimetleriyle rızıklandıran Allah Teâlâ’ya hamd olsun.