Editör’den
Merhaba Hüma Dergisi okurları,
Hüma Dergisi, Temmuz ayında yeni teması “SANAT ve TEFEKKÜR” ile huzurlarınızda. Hüma, ahlaki değerlerini neredeyse tamamen yitiren çağımız insanlığına rağmen, insana rahmetiyle muamelesini ilmek ilmek tasarlayan ve her tür noksana rağmen an be an sürdüren Rabbimiz’in zahiri ve batıni sanatını tefekküre davet ediyor bu sayısında.
Hüma Dergisi sitesinde, Sani/sanatla var eden olarak Rabbimiz’in en değerli eseri insana odaklanıyor. İnsanın zahiri gibi batınının da sanatla iyileşebileceğini konu ediniyor. İslam’ın sanata bu bakış açısıyla yaklaştığını vurguluyor. İslam tarihindeki sanat-ı nefise mekteplerinden İslam sanatlarının ortaya çıkışına kadar sanatın yetiştirici gücünü ele alıyor. Sanatın asıl amacının insanı her yönden yetiştirmek olması; yetişmiş insanın söz, eylem ve düşüncelerinde güzele doğru bir seyir olacağını da gösteriyor. Bir diğer ifadeyle Hüma, akl-ı selimle başlayan kulluk yürüyüşünün, kalb-i selimle mümkün olabileceğini, beraberinde zevk-i selimle taçlanacağını hatırlıyor ve hatırlatıyor.
Hüma; Filistin, Gazze, Lübnan, Suriye, Doğu Türkistan ve dünyanın tüm mazlum Müslümanları için fiili, kavli, kalbi duaların sürekli olarak gerekliliğini vurguluyor. İslam kardeşliğinin, kardeşlerinin ahvalini tefekkürsüz bir nitelikte olamayacağına dikkat çekiyor.
Hüma Dergisi, her ay farklı bir temayla, dijital mecrası olan humadergisi.com sitesinde, okurlarını bekliyor.
Bir sonraki ayda görüşünceye dek, “O akıl sahipleri, ayakta dururken, otururken ve yanları üzere yatarken daima Allah’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve: ‘Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen, bütün eksik sıfatlardan uzaksın. Bizi cehennem azabından koru!’ derler.” ayetinin rehberliğinde, tefekkürü vazgeçilmez bir ibadeti haline getirenlerden olmaya ne dersiniz?
Mütefekkir kalın…
