Çarşamba, Kasım 19, 2025

Hülya ŞEKERCİ

İkra Harmancı
İstanbul Medeniyet Üniversitesi-Psikoloji

Paylaş

Eğitimci/yazar olarak tanıdığımız Hülya ŞEKERCİ meslekî kimliği dışında sizce kimdir, kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Lise eğitimini Bursa İmam Hatip Lisesi’nde tamamladıktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü okumak üzere İstanbul’a geldim. Yüksek lisansa başladığım yıllarda 28 Şubat darbesinin başörtüsü yasakları başlamıştı ve bu nedenle eğitimi devam ettiremedim. Ancak dönemin İslami kimliğe yönelik baskıcı tutumuna karşı Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği’ni kurduk. Dernek başta başörtüsü yasakları olmak üzere Müslümanların gündemlerine dair yerel ve evrensel pek çok konuyla ilgilendi/ilgileniyor. Evli ve dört çocuk annesiyim. Din Sosyolojisi alanında doktora yapmaktayım.

Eğitim hayatınızda Sosyoloji Bölümü’nü seçmenizde etkili olan bir kişi/olay/durum olmuş muydu? Bu alanda okumamış olsaydınız hangi alanı seçerdiniz?

Sosyolojiyi seçmemdeki temel faktör, lisede Ali Şeriati’yi okurken İslam sosyologlarına duyulan ihtiyacı vurguladığı cümledir. Bu ifadeyi okuyunca gençliğin verdiği heyecanla kendime böyle iddialı bir rota çizmiş oldum. Sosyoloji okumasaydım İlahiyat okurdum. Ancak İlahiyat konuları zaten ilgi alanımda.

Dört çocuk annesi olarak hem iş hem de aile hayatını nasıl dengeliyorsunuz? Bu süreçte edindiğiniz deneyimler, toplumla ilgili projelerinize nasıl yansıdı?

Çocukları olan bir kadının sosyal hayata etkin olarak katılması oldukça zor. Bu zorluk ancak eşin desteğiyle kolaylaşabilir ki eşim her zaman bana destek oldu. Çocuklarımızı beraber büyüttük, her türlü ihtiyaçlarında babaları olarak yanlarındaydı. Benim en çok dikkatimi çeken şey, kadınların para kazanmak için kamusal hayatta bulunması anlayışla karşılanırken gönüllük faaliyetlerini gerçekleştirirken aynı anlayışı görmemeleri.

Hayallerinizin, toplumsal projeleriniz ve dergicilik çalışmalarınız üzerinde nasıl bir etkisi oldu? Hayallerinizi gerçeğe dönüştürürken karşılaştığınız en büyük engeller nelerdi?

Hayalperest birisi olmadığımı söyleyebilirim. Benim hayatıma yön veren hayallerim olmadı. Zaten çok spesifik hayalim de olmadı. Ancak hayatın rutinlerinden sıyrılarak kendime ve çevreme faydalı olabilmek hedefimdi. Elbette iyi bir Müslüman olmak en büyük hedefimiz olmalı. İnsanın hedefleri hayatını şekillendirmede çok önemli bir fonksiyon görür.

Öğretmenlik geçmişiniz de göz önüne alındığında, gençlerin eğitim hayatına dair nasıl bir yaklaşımınız var? Günümüzdeki eğitim sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Modern eğitimin hedefi, insanları tek tipleştirmek ve düzene uygun insanlar yetiştirmektir. Bu bağlamda sistemin üzerine bina edildiği değerler adeta gençlerin beyinlerine şırınga edilmek istenmekte. Müslümanlar olarak kendi değerlerimize uymayan eğitim paradigmalarına karşı bilinçli olmak zorundayız. O eğitim sürecinden geçsek dahi ahiret temelli bir bakış açısına sahip olarak hayatı yaşamak niyetinde olmalıyız.

Sosyoloji ve İslam Felsefesi alanlarında eğitim aldıktan sonra, bu iki disiplini nasıl birleştirdiniz? Toplumsal yapıları anlamada bu disiplinlerin size nasıl bir bakış açısı sunduğunu düşünüyorsunuz?

Sosyoloji de Batı’nın kendi tarihi serüveninde ortaya çıkmış bir bilim dalıdır ve arka bagajında seküler değerleri taşır. Bir Müslüman olarak bu sorunu görmek zorundayız. Yine de sosyolojinin toplumu ve değişimi anlamlandırma konusunda bazı verilerinden faydalanabiliriz diye düşünüyorum. Bu açıdan söz gelimi Z Kuşağını anlamak, değişimin arka planını keşfetmek, dinin toplumsal rolünü görmek vs. gibi konularda Sosyoloji biliminden faydalanılabilir diye düşünüyorum.

Sizin için “özgürlük” nedir? Özgürlüklerin geliştirilmesi ve savunulması adına yapılması gereken toplumsal ve bireysel değişimler nelerdir?

Özgürlük sorumluluk getirir. Özgürlüğün sorumlulukla bağlantısını keserseniz ortada serserilik kalır. Bu bağlamda özgürlük kavramının iyi tanımlanması gerekir. Biz Müslümanlar için özgürlük, insanın nefsinin arzularına ve tuğyana karşı koyarak Rabbimize kul olmaktır.  Batılı anlamda özgürlük ise geleneklere, dine ve ahlaka karşı sorumsuzca karşı koymaktır.

Günümüzdeki gençler ve kadınlar için toplumsal değişim ve kişisel gelişim adına en önemli tavsiyeniz ne olurdu? Özellikle zorluklarla karşılaştıkları anlarda nasıl bir bakış açısına sahip olmaları gerektiğini düşünüyorsunuz?

Müslümanlar dünyanın bir imtihan olduğunu bilirler. Bu imtihanda sorular bazen kolay olur, bazen de zor. Bu nedenle dünyanın geçici bir konaklama yeri olduğunu hiç unutmadan ahireti kazanmak üzere bir hayat rotası oluşturmak zorundayız.

Filistin denilince aklınıza gelen ilk kelime?

Mücadele

Hissetmeyi en sevdiğiniz duygu hangisi?

Merhamet

Çocukluktan kalan “Tadı hala damağımda!” dediğiniz lezzet nedir?

Kestane

Bir mikrofon verilse ve herkes sizi duyacak olsa ne söylerdiniz?

Nereye bu gidiş?

Esmâü’l- Hüsnâ’dan muhabbetinizin en ziyade olduğu isim?

Er-Rahim

Bir dua…

“Rabbim bana bir zarar dokundu. Sen merhametlilerin en hayırlısısın.”

Bir zikir…

La havle ve la kuvvete illa billahi’l aliyyil azim…

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir