Ramazan gelir ve mahyalarda bir Hadis-i Şerif beliriverir: “Oruç tut, sıhhat bul.”1 Üzerinde çokça konuşulur ve idrak edilmeye çalışılır, bu peygamber sözü. Konunun uzmanlarından orucun fiziksel sağlığımız açısından faydalarını dinleriz sürekli. Fakat orucun psikolojik faydaları üzerinde konuşulduğuna pek şahit olmayız. Bu nedenle orucun bedensel etkilerinin yanında ruhsal olarak getirilerini de bilmemizde fayda vardır. Öyleyse biraz bu konu üzerinde tefekkür edip Rabbimizin, bu ibadeti mükellef kılarak aslında her birimize ne güzel fırsatlar sunmuş olduğunu anlamaya çalışalım.
İBADETLER VE İNSAN
Allah Teâlâ, insanı başıboş yaratmamış, ona belirli sorumluluklar yüklemiştir. Bu dünyaya geliş amacımız kulluktur. Rabbimiz, “Ben cinleri de insanları da ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım.”2 buyurmuş ve kullarını belli başlı ibadetlerden mesul tutmuştur. Bu ibadetlerle bireyin ve toplumun maslahatını gözettiği mutlak bir gerçektir. Her ibadetin bizi iyiye ve güzele yönlendirip kötüden uzak tuttuğu da aşikârdır. Mesela, namaz için Rabbimiz şöyle buyurmuştur: “Muhakkak ki namaz, çirkin işlerden ve kötülükten alıkoyar.”3 İbadetlerle aslında Rabbimiz bizi eğitip terbiye eder. O, bizim en güzel mürebbimizdir. “İbadetler birer eğitim programıdır. Bu program, insanî tabiatımızda yer alan olumsuz ve kötücül eğilimleri yok etme, iyi ve olumlu eğilimleri açığa çıkarıp güçlendirmeyi hedefler. Bu bakımdan her bir ibadetin kişilik ve karakterimizin belli bir yönünü eğitici işlevi vardır.”4 Namaz, oruç, dua, kurban gibi ibadetlerin hepsinin ayrı ayrı psikolojimize katkı sunduğunu aklımızdan çıkarmayalım.
ORUÇ VE PSİKOLOJİ
İbadetlerimizden biri olan orucun da psikolojimiz üzerinde çeşitli etkileri vardır. Öncelikle herkesin bildiği gibi oruç bir irade eğitimidir. Temelinde sabır olan oruç ibadeti ile Rabbimiz bize bazı şeyleri yasaklayarak hazzı ertelemeyi öğretir. İnsan, temel güdülerini belirli bir zaman içerisinde terk ederek iradesini güçlendirmiş olur.
“Oruç, bedenin arzularının üstüne yükselme, alışkanlık ve otomasyondan kurtulma, manevi bilinci güçlendirmede son derece etkilidir.”5
Oruç, insanın empati becerisini geliştirir. Fakirlerin, yiyecek tek lokmadan mahrum insanların durumunu daha iyi anlamamıza vesile olur. Her ne kadar biz belir[1]li bir süre sonra yiyebileceğimizin farkında olsak da oruçlu olarak geçirdiğimiz süre zarfı, bize bu empatiyi kurmada bir nebze de olsa yardımcı olacaktır.
“Benliğin yeniden inşasında, özünde ilahi değerlerin yer aldığı bir benliğin oluşumunda, ibadetlerin, kılınan namazın ve tutulan orucun ayrı bir katkısı olur.”6
Oruç, öfke kontrolünde de önemli bir rol oynar. Oruç tutmak, kişinin anksiyete, depresyon, stres düzeylerini azaltmada da etkili olur. Şimdi bunlarla ilgili yapılmış bazı araştırmalara göz atalım:
ORUÇLA İLGİLİ BAZI ARAŞTIRMALAR
Orucun etkilerini olumlu karşılama düzeyinin ya da oruçla ilgili olumlu inanç, duygu ve düşüncelerin yoğunluğuna göre, katılımcıların öfke kontrolü, empati ve toplum yanlısı (prososyal) davranış eğilimlerinde artış olduğu gözlenmiştir.7
Ramazan ayında oruç tutmanın stres, kaygı ve depresyon düzeylerini azaltmada etkili olduğu8 saptanmıştır.
Nafile oruçlarla öfke kontrolü arasında pozitif yönde, dışa vurulan ve içe atılan öfke ile ise negatif yönde anlamlılık düzeyinde birtakım ilişkiler olduğu görülmüştür.9
Kadınlarda oruçla birlikte depresyon, olumsuz benlik, hostilite (düşmanlık, öfke) boyutlarının ön test puanlarına göre son test puanlarının anlamlı derecede düşük olduğu saptanmıştır.10
Aç kalan mideden salgılanan açlık hormonları beynin öğrenme ve hafıza bölümünü pozitif etkilemektedir. Gelişen yeni sinir hücrelerinin dikkat sorunları, bunama, parkinson gibi hastalıkların oluşmasını engellediği saptanmıştır.11
SON SÖZ
Sonuç olarak bu yazıda, çeşitli araştırmalar ve yorumlar ışığında orucun psikolojimiz üzerinde ne kadar olumlu etkilerinin olduğunu anlamaya çalıştık. Unutmamak gerekir ki her şeyde olduğu gibi yapılan ibadetlerde de ihlas ve samimiyet hususuna gayret etmek, o eylemin hem maddî hem manevî yararını artıracak, bizleri her iki manada tatmin edecektir. Orucu hakikî manada oruç olarak tutabilmenin neticesinin, bizlere bedensel olduğu kadar ruhsal açıdan da sayısız katkılar sağlayacağı unutulmamalıdır. Hakiki manada tutamadığımız oruç ise bize sadece açlık ve susuzluk olarak kalacak, hiçbir fayda sağlamayacaktır. Bu yüzden yaptığımız ibadetleri hakkıyla yapmak için azami gayret göstermek, bunun için çaba sarf etmek bizim vazifemizdir. Bu yolda Rabbimiz bizi muvaffak kılsın.