Dünya semalarında her an geceleri dolunay kadar parlak, gündüzleri ise güneş ışınlarına rağmen çıplak gözle görülebilecek bir gök cisminin oluşması beklenmektedir. Bu gök cisminin yaklaşık bir ay boyunca doğup batacağı tahmin ediliyor.
Hüma Dergisi’nin 21. sayısında “Sonun Başlangıcı” isimli yazıda bir yıldızın dengesinin bozulması hâlinde o yıldızın nispeten çok daha büyük ve kırmızı bir cisme dönüşeceği ele alınmıştı. Bu yazıda ise yıldızın “kırmızı dev” adı verilen bu forma ulaştıktan sonra neye dönüşeceğine odaklanılacaktır.
Işık kirliliğinin az olduğu ortamlarda geceleri gökyüzünde milyonlarca gök cismi gözükmektedir. Bu gök cisimlerinin bir elin parmağını geçmeyecek kadarı yıldız olmayan gök cisimleri iken diğer tüm cisimler birer (veya çifter) yıldızdır.
Yıldız olmayan cisimlerin büyük bir kısmı gezegendir. Dikkatle incelendiğinde gezegenlerin gökyüzündeki hareketlerinin yıldızlardan farklı olduğu görülür. Örneğin Jüpiter gezegeni bir gece belirli bir yıldızla yan yana gözükürken, birkaç gece sonra başka bir yıldıza yakın gözükür. Ancak yıldızlarda durum bu şekilde değildir. Yıldızların birbirlerine göre olan konumları hiçbir gece farklılık göstermez. Bir yıldızın başka bir yıldıza yakınlığı hiçbir zaman[1] değişmez. Vakıa Suresi’nin 75 ve 76. ayetlerindeki “Bakın! Yıldızların yerlerine yemin ederim ki bilseniz bu gerçekten pek büyük bir yemindir.” ifadesinde murad edilenin bu noktaya dikkat çekmek olması düşünülmesi gereken noktalardan biri olabilir.
GÖKYÜZÜ SOKAKLARI
Yıldızların konumlarının birbirine göre değişiklik göstermiyor olması, dünya üzerinde yaşayan canlılar için kilit bir rol üstlenmektedir. Eğer bir kişi gökyüzünü kapsamlı bir şekilde tanıyabilirse bulunduğu yerin neresi olduğunu, saatin kaç olduğunu vb. bazı bilgileri kolaylıkla öğrenebilir.
Gökyüzünü kapsamlı bir şekilde tanıyabilmek için tarih boyunca insanlar yıldızları farklı farklı nesnelere benzeterek onları gruplandırmış ve her birine farklı isimler takmışlardır. Bunlara “takımyıldızı” adı verilir ve resmî olarak 88 adet takımyıldızı bulunmaktadır. Yani gökyüzü hayalî olarak 88 parçaya bölünmüş ve her bir parçanın içindeki yıldızlar o takımyıldızına ait yıldızlar olarak ele alınmaya başlanmıştır. Bu da gökyüzünü ve yıldızları tanımayı ve akılda tutmayı kolaylaştırmıştır.
Takımyıldızlarının halk arasında en çok bilinenleri Zodyak takımyıldızlarıdır. Zodyak takımyıldızları (veya Zodyak burçları) Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşü esnasında, Dünya’dan bakıldığında Güneş’in arkasında kalan ve bu yüzden de Dünya’dan bakıldığında Güneş ile birlikte doğup batan yıldızların oluşturduğu takımyıldızlardır. Örneğin Ağustos ayının belli bir döneminde Güneş Aslan (Leo) takımyıldızı ile birlikte doğup batarken Aralık ayının belli bir kısmında ise Yay (Sagittarius) takımyıldızı ile birlikte doğup batar.
Zodyak burçlarının dışında başka takımyıldızları da bulunmaktadır. Büyük ayı, küçük ayı, kuğu, avcı bu takımyıldızlarına örnektir. 2023 Ağustos ayı boyunca İstanbul’da gece 03:00 civarında Doğu tarafından doğup Güney’e doğru yükselen Avcı takımyıldızı ise bu yazı için farklı bir önem arz etmektedir. Bu önemi, takımyıldıza ait olan yıldızlardan birinin son günlerini yaşıyor olmasından kaynaklanmaktadır.
İKİNCİ BİR DOLUNAY
Dengesi bozulan ve kırmızı dev evresine geçen bir yıldızın ölümü başlamıştır denilebilir. Zira bu esnada yıldızın merkezindeki enerji üretimi, bir başka yazıda ele alınabilecek bir dizi olay sonucunda, duracak noktaya gelmiştir. Yıldızın merkezindeki bu enerji üretiminin yavaşlaması, “büyük kütlenin küçük kütleyi kendisine doğru çekmesi” şeklinde kabaca tarif edebileceğimiz kütleçekim kuvvetinin etkisiyle, yıldızın tüm maddesinin yıldızın merkezinde toplanmaya başlamasına sebebiyet verir. Ancak çok büyük miktarda maddenin küçük bir alanda toplanmaya çalışması bu alandaki baskıyı ve bu sebeple de bu alandaki sıcaklığı bir anda çok yüksek seviyelere ulaştırır.
Çekirdekte meydana gelen bu ani ve radikal değişim, büyük bir şok dalgası meydana getirir ve bu şok dalgasının yıldızın dış katmanlarına çarpmasıyla çok büyük bir patlama yaşanır. Bu patlama bir yıldızın doğumundan itibaren üretmiş olduğu enerjiden daha fazlasının bir anda üretilmesinin bir yansımasıdır. Ayrıca süpernova patlaması adı verilen bu patlamalar yıldızın normal şartlar altında üretmesi mümkün olmayan elementleri üretmesine ve patlamanın etkisiyle uzaya saçılmasına sebep olur. Dolayısıyla gökyüzünde yaşanan olaylar içerisinde en büyük ve en sesli olayların bu patlamalar olduğunu söylemek mümkündür.
Bir yıldızın süpernova patlamasını tam olarak hangi vakitte yapacağını kestirmek zordur. Ancak tahminen hangi vakitler arasında bu patlamanın gerçekleşeceği hesaplanabilir. Buna göre Avcı takımyıldızının bir üyesi olan Betelgeuse yıldızı, yapılan tespitlere göre süpernova patlamasının her an yaşanabileceği bir dönemdedir. Patlama tam şu anda da yaşanabilir, bin sene sonra da yaşanabilir. Zira çekirdeğindeki enerji üretimi gittikçe yavaşlamaktadır ve patlamanın gerçekleşeceği ortam her an hazır olabilir. Böyle bir patlama yaşandığında Dünya’dan bakıldığında gece gökyüzünde yeni bir dolunay görüntüsü belireceği tahmin edilmektedir.
Yıldızları bu patlamaya götüren süreç ve bu patlamayla birlikte ortaya çıkacak olan cisimlerin neler olduğu ise daha kapsamlı bir konu olduğundan ileriki yazılarda ele alınacaktır.
[1] “Hiçbir zaman” ifadesi çok doğru bir ifade olmasa da binlerce yıllık bir süreçte değişime uğradığı göz önüne alındığında ve kayıtlı insanlık tarihinin 2000 seneyi çok aşmadığı düşünüldüğünde yanlış bir ifade olmayacaktır.