Çarşamba, Ekim 1, 2025

Gülhane Hatt-ı Hümayunu veya Gülhane Hatt-ı Şerifi

Özlem Sarıkaya
İstanbul Üniversitesi-İlahiyat

Paylaş

Tanzimat Fermanı, Türk tarihi için Osmanlı Batılılaşmasının ilk adımı olarak kabul edilir. Bu ferman ile Osmanlı idare ve toplum düzeni bir kırılma noktası yaşamıştır. Gelenekçi yaklaşım ve modernite karşı karşıya geldiği bu ferman ilk Batı tarzlı evrensel bildiri niteliğindedir. Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid tarafından ilan edilmiştir. Abdülmecid, döneminden sonraki tüm yeniliklerde Tanzimat fermanı temel kabul edilmiştir. Bu fermana dair en ayırt edici nokta, teokrasi ve mutlak monarşi ile yönetilen devletin gücü belli hukuki kurallarla sınırlandırmasıdır.

DEVLETİ KORUMAK

Sultan II. Mahmud’un oğlu olan Sultan Abdülmecid, 1823 yılında İstanbul’da dünyaya gel miştir. Eğitim ve öğretimine ayrı özen gösterilen, zamanın gerekliliklerine göre ilim tahsili alan Sultan, okuduğunu anlayacak ve konuşacak seviyede Fransızca bilmekteydi. Eğitiminde Avrupa izleri hissedilmekte ve Avrupa yayınlarını ilgiyle takip etmek teydi. Sultan Abdülmecid Batı musikisini ve yaşayış tarzını beğenirdi. II. Mahmud, 1 Temmuz 1839 yılında vefat ettikten sonra oğlu Abdülmecid on yedi yaşında henüz genç ve tecrübesizken tahta geçti. Bu sırada Osmanlı Devleti Nizip’te mağlup olmuştu ve daha haber İstanbul’a ulaşmamıştı. Savaş ortamında tahta geçen genç padişahın tecrübesizliği olayları yönetmesini zorlaştırıyordu.

Osmanlı Devleti, XVIII. yüz yılın başlarında Batı karşısında yenilgiye ve toprak kaybına uğra maya başladı. Bu kayıplar devlet büyüklerini ve fikir insanlarını devletin varlığını korumaya ve eski gücünü geri kazanmaya yönelik çareler aramaya yönlendirdi. Mağlubiyetler Batı’ya karşı yaşandığı için bazı devlet ve fikir adamları Batılaşmanın gerekli olduğu fikrine kapıldılar. Osmanlı’nın modernleşme sürecinin odak noktası toprak kayıplarını engellemek ve devletin bekâsını muhafaza etmekti. Bu süreç Tanzimat’a kadar böyleyken Tanzimat Fermanı’yla başlayan bu dönemde ise askerî ve siyasî olarak yeniliklere gidilme sinin yanı sıra sosyal hayatta Modernleşme (Batılılaşma) ile ilgili yenilikler görülmektedir.

GÜLHANE MEYDANI’NDA OKUNAN BİR FERMAN; GÜLHANE HATT-I HÜMAYUNU

Tanzimat kelime olarak “mülkî idareyi ıslah ve yeniden organize etme” manasına gelmek tedir.1 Ayrıca Tanzimat kelimesi, bu düzenleme ve yeniliklerin yapıldığı zamanı ifade etmek için de kullanılır. Tanzimat Dönemi, 3 Kasım 1839 Gülhane Hatt-ı Hümayunu’nun ilanından 1876 yılına kadar devam eden dönemdir. Bu dönemde Osmanlı zor bir dönemden geçmekte ve devlet eski gücünü kazanmak için yollar aramaktadır. Böyle bir ortam da Mustafa Reşit Paşa, Paris ve Londra’da Osmanlı Devleti’ndeki ıslahat hazırlıkları ve ıslahatın faydaları hakkında çeşitli temaslarda bulunmaktaydı. Kendisi İstanbul’a döndükten sonra genç padişah Abdülmecid’i reform programının ilanına ikna etmiş böylelikle Mustafa Reşit Paşa’nın bizzat hazırladığı “Tanzimat Fermanı” diğer adıyla “Gülhane Hatt-ı Hümayunu” çeşitli gruplara mensup kişilerin karşısında okunmuştur. Bu grupların arasın da vekiller, âlimler, Rum ve Er meni patrikleri, esnaf temsilcileri gibi kimseler vardı. Bu ilandan itibaren Tanzimat Dönemi başlamış ve ilan edilen bu ferman, sonradan yapılacak olan ıslahatların da bir temeli niteliğinde olmuştur.

FERMANIN TEMEL ESASLARI

İlk bakışta Osmanlı geleneğine tamamen uygun gibi görünen bu ferman, Osmanlı Devleti’nin güçlü ve halkının refah içinde olmasının sebebinin kurulduğundan bu yana şeriata uygun yönetilmesi olduğunu savunur. Bir süreden beri şeriata ve kanunlara riayet edilmediğinden dolayı Osmanlı’nın bulunduğu durumunun değiştiğini ve verimli toprakların elde tutulması gerektiğinden bahseder. Ferman, bunların yanında halkın gayretiyle gereken önlemlerin alınması hâlinde devletin birkaç yılda eski durumuna döneceği umuduyla başlar ve mal, can emniyeti, yönetici kesimin padişaha karşı yasal haklılık kazanması gibi maddelerden oluşmaktadır. Vergi adaleti sağlanarak Müslüman ve gayrimüslim arasında ekonomik denge sağlanmış, askerlik tüm Osmanlı vatandaşlarına zorunlu tutulmuştur. Öncesinde gayrimüslimler vergi vererek askerlikten muaf olurken Tanzimat Fermanı ile bu durum ortadan kaldırılmıştır. Herkesin mal, mülke sahip olabilmesi ve miras bırakabilmesi maddesi ile Osmanlı tarihinde bir dönüşüm gerçekleşmiştir. Bu fermana kadar Osmanlı Devleti’nde özel mülki yet hakkı bulunmamaktaydı ve müsadere usulü ile halkın ekip biçtikleri arazilerine de el konula bilmekteydi. Fermanın en önemli özelliklerinden birisi Monarşi’nin yetkilerinin belli ilkeler ve yasalarla sınırlandırılmak istenmesidir.2

GEÇMİŞ VE BUGÜN ARASINDA BİR KÖPRÜ

Tanzimat Fermanı, içeriği tamamen uygulanamamasına rağmen Modernleşme (Batılılaşma) Dönemi açısından önemli bir fonksiyona sahiptir. Bu dönem, Cumhuriyet Dönemi ve Osmanlı Dönemi arasında önemli bir köprü görevi görmektedir. Çağımızdaki modernleşme hareketlerini anlayabilmemiz için bugün ve geçmiş arasında köprü görevi gören Tanzimat Dönemi’ni doğru analiz etmemiz gerekmektedir. İlk başta Batı’nın sadece askerî ve siyasî yönlerini alıp uygulama fikri Tanzimat’la beraber yerini sosyal alanlarda da Batı’yı takip etmeye ve Modernleşme’ye uyum sağlamaya bırakmıştır. Teknik ilerlemelerin yanında kültür olarak da kendimize uyarlamaya çalıştığımız Batı kültürü elbette ki Osmanlı’nın hedeflediği eski günlerdeki gücüne kavuşmasını sağlamamıştır. Aksine teknik yenilikler ve kültür arasında sağlanamayan bu denge ileriki zamanlarda toplumun daha da yozlaşmasına sebep olmuştur. Tanzimat Dönemi ve sonrası dönem bize gösteriyor ki yekpare sosyal, kültürel ve siyasî taklit ne eski gücümüzü kazanmaya ne de sahip olunan bütün toprakları korumaya yeterli olmuştur. Asıl ihtiyacımız, yeniliklerde dengeyi korumanın odak noktası olduğudur. Kendi kimliğimizi korumanın ön planda tutulduğu ve sadece gerekli olan yeniliklerin yine bizim hüviyetimize zarar vermeden ölçülü bir şekilde planlandığı bir düzenleme bizi olduğumuz hâl den daha bir hâle götürebilir.

1 Ali Akyıldız, “Tanzimat”, TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/tanzimat (04.09.2022)

2 Mehmet Aktel, “Tanzimat Fermanı’nın Toplumsal Yansıması”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisad ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Y. 1998, S. 3 (Güz), s. 177-184

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir