Salı, Mart 11, 2025

Gırnatalı Kadın Şair: Hafsa Er-Rekûniyye

Zehra Akkuzu

Paylaş

Çağının en üstün kadın şairi kabul edilen Hafsa’nın şiirleri sadece tabiiliği, ahengi ve derin lirizmiyle değil ince, narin mimarisi ve estetik yetkinliğiyle de dikkati çeker. Bazıları ironik bir üslûpla yazılmış olan bu şiirlerde işlenen temalar genellikle aşk, övgü, serzeniş, kıskançlık, ümitsizlik ve hüzündür. Bu nitelikleriyle zamanın Müslüman İspanya’sında hâkim olan romantik havayı yansıtmaktadır. Hafsa’nın şiirleri ileri gelenler ve zenginler arasında büyük ilgi görmüştür.

ENDÜLÜS DÖNEMİNDE GAZEL

Arapların Endülüs olarak adlandırdıkları (bugünkü İspanya), yaklaşık sekiz asır boyunca varlığını koruyan bu köklülüğüne ek olarak medeniyet ve kültürde çığır açan bir devlettir. Edebiyat ve şiirde sadece Avrupa kıtasına değil yedi kıtaya birden örnek olmuştur. Endülüs’ün kendine has şiir türlerinin olması, Arap edebiyatına büyük katkılar sağlamıştır. Endülüs halkı edebiyattan, şiirden, musikiden, sanattan anlayan, anlama ve anlatma kabiliyetleri yüksek olan insanlardı. Endülüslü kadınların da şiire ve sanata karşı özel bir ilgilerinin olduğu ifade edilmektedir.

Gazel türüne gelince, Arap edebiyatında en eski ve en yaygın kullanılan şiir sanatlarından biridir. Gazel, doğrudan insanın doğası ve özel kişisel tecrübeleri ile bağlantılıdır. Gazel, kadınlara aşk ve güzel duyguları ifade etmek ve şiire dökerek onlarla sohbet etmek anlamına gelmektedir. Endülüs Arap şiirinde gazel, diğer asırlarda olduğundan daha çok ilgi görmüş, yaygınlık kazanmış ve şiir konuları arasında önemli bir yere sahip olmuştur.[1] Hafsa bint el-Hac er-Rekûniyye de Endülüs’ün önemli kadın şairlerinden biridir.

HAFSA ER-REKÛNİYYE’NİN HAYATI

Hafsa, 530 (1135) yılı civarında Gırnata’nın (Granada) güneybatısında, Sierra Nevada dağlarının eteklerindeki Büşerrât’ta (Alpujarras) doğdu. Daha sonra ailesiyle birlikte yerleştikleri Gırnata’da büyüdü. Ailesi, Murâbıtlar’ın fetihleri esnasında İspanya’ya gelip yerleşen Berberî asıllı bir sülâleye mensuptur. Aldığı üstün eğitim onun zengin ve soylu bir aileden geldiğini göstermektedir. Hafsa’nın, Murâbıtlar’dan, Mağrib-i Aksâ’ya ve Endülüs’e hâkim olan Benî Turgut’un Benî Hâc koluna mensup Gırnata Valisi Ali b. Semvîn el-Hâc ile yakınlığının bulunması kuvvetle muhtemeldir. Çocukluk ve gençlik yılları, siyasi çatışmaların olmadığı Murâbıtlar’ın yönetimi altındaki Gırnata’da sükûnet içinde geçti. İlköğreniminden sonra zamanın Endülüs aristokrasisinin geleneğine uyarak dil, edebiyat ve özellikle şiirde köklü bir eğitim gördü. Endülüs şehirleri içinde çok sayıda kadın şairiyle tanınan Gırnata’da, Zeyneb el-Vâdîâşiyye ve kız kardeşi Hamdûne ile şehrin kadısının kızı Nezhûn gibi birçok kadın şair arasında, geniş kültürü, edebî birikimi ve üstün şiir yeteneği bakımından onun seviyesine çıkabilen olmamıştır.[2]

Hafsa er-Rekûniyye’nin hayatı ve şiirleri hakkında en kapsamlı çalışma Louis di Giacomo tarafından yapılmış olup çeşitli edebiyat ve tarih kitaplarında parçalar halinde bulunan yaklaşık yetmiş beyit tutarındaki şiirleri eserin sonunda “el-Bekāya’l-muḫ(al)lasa min eş‘âri Hafsa” adıyla bir araya getirilmiştir.[3]

HAFSA ER-REKÛNİYYE’NİN ŞİİRLERİ

İbn Dihye’nin, “Hafsa’nın hem şiiri hem de nesri zarifti ve şiirinde âdeta mûsiki hâkimdi.” sözü Hafsa er-Rekûniyye’nin şiirleriyle ilgili bizlere ışık tutmaktadır. Nesrinden bugüne herhangi bir şey ulaşmamakla birlikte, elde bulunan az miktardaki şiir parçaları İbn Dihye’nin bu görüşünü kanıtlamaktadır. Son derece katı bir yönetim anlayışına sahip olan Murâbıtlar devrinde yetişmesine rağmen Hafsa’nın her zaman ve her yerde kendini ifade edebilen hür ve cesur kişiliği, Endülüs İslâm toplumunda kadının konumuna ve hürriyet anlayışına ışık tutması bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. Hafsa’nın şiirlerinde bu anlayışın örneklerini görmek mümkündür.[4]

551 (1156) yılında Muvahhidler’in hükümdarı Abdülmü’min’in oğlu Ebû Saîd Osman Gırnata’ya vali olunca zamanın edip ve şairlerini sarayına davet etmiş, bunların arasında yer alan Hafsa’ya özel bir ilgi, daha sonra da hissî bir yakınlık duymuştur. Hafsa’yı Rabat’ta bulunan babası Abdülmü’min’e elçi olarak göndermiştir. Hafsa, Ebû Saîd ve babası için kasideler yazmış, bunun üzerine Abdülmü’min Hafsa’ya Gırnata yakınlarında o zamana kadar tanınmayan bir yer olan Requena’yı (Rekûniye, Rukûne, Erkûn) vermiştir. Ebû Saîd Osman’ın Hafsa’ya duyduğu ilgiye karşılık alamadığı, Hafsa’nın onun için yazdığı bazı şiirlerden anlaşılmaktadır. Hafsa’nın eldeki şiirlerinin çoğunun Ebû Ca‘fer için yazılmış olması ve özellikle Ebû Ca‘fer’in, rakibi olan Ebû Saîd tarafından önce hapse atılıp ardından aç bırakılarak ölüme terkedilmesi karşısında hüzün dolu şiir ve mersiyeler kaleme alması onu sevdiğini göstermektedir. Hafsa, Ebû Ca‘fer’in hayatının acıklı bir şekilde sona ermesi üzerine inzivaya çekilmiş, büyük bir hayal kırıklığı içinde acısını şiirlerine gömmüş ancak şiirlerinin çoğunu validen çekindiği için neşretmemiştir. Bununla birlikte diğer şiirleri arasında yer yer bu tür mersiye parçalarına rastlanmaktadır. Daha sonra teselliyi zühdde bulan ve şiir söylemeyi terk eden Hafsa, Gırnata’dan ayrılarak Merakeş’e gitmiştir. Burada, vefatına kadar Muvahhid sultanları ve Abdülmü’min’in oğulları Ya‘kūb (Mansûr) ile Yûsuf zamanlarında sarayda prenseslerin eğitim ve öğretimiyle meşgul olmuştur.[5]

[1] Hanse Elaşşavi, “Endülüs Döneminde Gazel (Hafsa Er-Rekûniyye ve Ebû Ca‘fer el-Endelüsî Arasındaki Gazeller), Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı Arap Dili ve Belagatı Bilim Dalı (Yüksek Lisans Tezi), Şanlıurfa, 2022, s. 4

[2] https://İslamansiklopedisi.org.tr/Hafsa-er-Rekuniyye

[3] https://İslamansiklopedisi.org.tr/Hafsa-er-Rekuniyye

[4] https://İslamansiklopedisi.org.tr/Hafsa-er-Rekuniyye

[5] https://İslamansiklopedisi.org.tr/Hafsa-er-Rekuniyye

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir