Perşembe, Nisan 24, 2025

Fiyakalı Ruhun İhtiyaç Basamakları

Görkem Şamur
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi-İngilizce Öğretmenliği

Paylaş

Hayata dair bakış açımızı belirleyen en önemli zamanlar, aslında onları yaşarken hiç fark etmediğimiz anlarda gerçekleşiyor. Bilmeden etkisinin uzun süre yanımızda duracağı anları kaydediyoruz zihnimize, oysa her biri basit anlardan ibaret zannettiğimiz anılar…

Ruhumuzda, yaşadığımız her olay için kendi iç sesimizin bizi eleştirdiğini ya da takdir ettiğini ifade eden bir ses yükseliyor. İçimizden dışımıza o anki ruh hâlimizle anlık birer tepki gibi kapısı dışarı açılıyor. Nasibi olanlar o sesin hayırlı kelimelerini azık yapıyor kendine, güvendiği bir çift bakıştan onay almaya muhtaç olsa da dinginleşme yollarını seçiyor. Nasibinin yudumlarını dibine kadar sıyıranlar ise ağır eleştiri ve yetersizlik vesveselerine inanıyor kendine dair…

Kendi içimize döndüğümüz, dış dünyaya kulak kesilmediğimiz ilk anlarda içimizde daha evvel neyin tohumunu ektiysek onu buluyoruz. Durup hangi gözle kalbimize bakacağımıza o vakitlerde karar veremiyoruz. Tüm bunların ötesinde aynadakiyle göz göze geldiğimiz her an, her zerremizin ne büyük bir mucize olduğunu gören gözlerimize ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü esasında ruhumuz ne mükemmel bir varlık olduğumuzun o kadar farkında ki…

Kalbin sesini kısık ateşte dinlendirirken, ruhun ihtiyaç duyduğu tüm sakinlikleri kendimizle kaldığımızda da şefkatli bir iç sesten duymaya ihtiyacımız var. Yanımızdakine gösterdiğimiz şefkati önce içimizdeki sesten kendimize duyurmaya ihtiyacımız var. Evvelden biriktirmediğimiz hiçbir şeyi ihtiyaç anında kalbin odacıklarında bulamayacağımızı unutmamak gerek. Kalbi neyle doldurduğumuzun şakası olmaz.

Sabrı çokça çekenler bilir ki vaktinden önce yersiz tüketilen sabır, ihtiyaç duyulduğunda azalmış hâlde bulunup, zatı muhteremi pek yorar. Tıpkı teselliye ihtiyaç duyan dertlinin yanında çok vakit geçirildiğinde, kendinde habersizce stoklanan bir metanet gibi…

Demem o ki sevgili okur, küçücük anlarda aslında kalıcı hafızaya attığımız mis gibi anılar birikiyor. Bazen bir bebeğin gülümsemeyi öğrendiği sabaha uyanışı gibi habersizce gerçekleşiyor bu an ama annesi için sancılı doğumundan sonraki en duygulu an olabiliyor, kim bilir…

İhtiyaç olursa diye ruha bolca şefkatli iç ses, kendini sertçe eleştirmeyen bir çift dudak, ihtiyaç anında kullanmak üzere bolca sabır, gerçek dertlilerden taşarken ellerimize sinen birkaç yudum metaneti ne olur ne olmaz diye kalbin odacıklarına serpmeyi ihmal etmemek lazım.

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir