Cuma, Mayıs 30, 2025

Eşik

Nurseli Saylam
Karadeniz Teknik Üniversitesi-Eczacılık

Paylaş

Sana muhtaçlığım

Ne kızgın çöllerde kavrulurken ayaklarım

Ne kış ortası sırılsıklam dalgalarla

Ne sıcak yataklarda yorganlarla boğuşurken

Ne de kalabalıklar içinde yapayalnız

Ne içimdeki haydutlardan kaçarken

Hiç değişmedi sana muhtaçlığım.

 

Gülü uzanıp koklarken ki huzur

Güneş vurup da tokatlarken beni

Ay ışığında başlarken yolculuklar

Gözlerim görmezken önümü

Bir bahar vakti yapraklar dökülürken

Dizlerim tutmaz iken omuzlarım yüklü

Ne de yaslanarak oturduğum önümde bitmez sofralar…

Gitmediğim önümde, gittiğim yol arkamda

Güttüğüm dava başımın üstünde ama ben yerin dibinde.

 

Ben sana

Ben sana muhtaç…

 

Sana muhtaçlığım hiç değişmedi iyi günde kötü günde

And içtim Kâl-u Belâ’da verdiğim söze

Eşikte bir hayat bildim.

Kalbimi tokmakla kapı arasına koydum.

Kapına olan muhtaçlığım

Tokmak vurdukça vurdu kalbim, can buldum

Ben kapını çalmakla yükümlüyüm.

Bazen ateş bazen sular içinde

Bir ayağım çukurda

Kaçtığım ne varsa ensemde

Belki kabul edersin diye

Bir ayağım hep eşikte.

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir