ES-SAMED
Sözlük anlamı: İhtiyaçların giderilmesi için başvurulan, yaratılmışlara ait acizlik ve ihtiyaçları olmayan ilk sebep ve son gaye olan yüce varlıktır.
“Samed” içinde boşluğu olmayan, eksiksiz, katıksız som şeklinde de anlamlandırılmıştır. Yani insanlar gibi yemek ve diğer ihtiyaçları kesinlikle bulunmayan demektir. İhlas Suresi’nde Rabbimiz bizlere kendisinin “Samed” olduğunu bildirmiştir.
Allah Teâlâ’nın es-Samed isminden nasiplenen kimse muhtaç olmaktan kurtulduğu gibi diğer insanların din ve dünya işlerinde kendisine başvurdukları bir konuma gelir. Cahil kimseler işlerini yoluna koymada sadece sebeplere sarılırken mümin sebeplerin de Allah Teâlâ’nın hazinesinden olduğunu bilerek asıl yönünü es-Samed olana çevirmelidir.
EL-AHAD
Dua:
Ya Samed, ya Allah! Sana muhtaçlığım en büyük zenginliğimdir. Senin dergahında fakrım en güzel vesilemdir. Bizi Samediyyetinin sırrına erdir. Bizi namerde değil merde dahi muhtaç eyleme, muhtaçların ihtiyaçlarını bizim elimizle gider.
Sözlük anlamı: Bölünmesi, sayısının artması mümkün olmayan bir, tek, yegâne varlık.
“Ahad” ismi genellikle olumsuzluğu belirtmek için yani Allah Teâlâ’nın ne olmadığını anlatırken kullanılır. Nitekim İhlas Suresi’nde “Ortağı ve benzeri yoktur, bu bakımdan
O, bir ve tektir.” anlamı ifade edilerek surenin devamında da bu manadaki birlik vurgulanmıştır. Ahad ismi azlık, çokluk veya rakamlarla ifade edilebilenin ötesinde bir tekliği ifade ederken yine şekil veya özünden de bahsedilemeyecek bir biricikliğin adıdır. Aynı zamanda “De ki…” emriyle başlayan İhlas Suresi bizlere Allah Teâlâ’nın ahadiyyetini anlatma emrini yüklemektedir.
Dua:
Ey birliği mutlak olan Allah’ım, bize mutlak ve sonsuz olan tekliğinin hakikatini duyur. Bizi eşsiz ahadiyyetinin şuuruna erdir. Erkek-dişi gibi her yaratılan çift, aydınlık-karanlık gibi her yaratılan zıt varlığını Sana borçludur. Ya Ahad, ahadiyyetin hürmetine imanımızı, kişiliğimizi, hayatımızı ve ümmetimizi bütünle.
