EL-HÂLİK
Sözlük anlamı: Planlı ve amaçlı yaratan. Bütün varlığı, hâlleri ve hadiseleri tayin ve tespit eden, ana maddesi ve modeli olmaksızın hepsini yoktan var edendir.
Kur’an-ı Kerim’de onlarca ayette zikredilen el-Hâlik ismi, Haşr Suresi’nde el-Bâri ve el-Musavvir isimleriyle birlikte peş peşe anılır. Bu isimler yaratmanın üç evresini anlatır. El-Hâlik, yaratılacak olanı ayrıntılarıyla bilip takdir eden; el-Bâri, yaratılacak olanı fiilen meydana getiren; el-Musavvir ise yaratılana kendine has niteliklerini kazandırarak işlevselliğini sağlayan anlamına gelmektedir.
Dua:
Ya Hâlik! Sen “Ol” deyince her şey oluverir. “Ol” de olayım, yarattıklarının arasında kalayım. Halkettiğin gibi ahlâklanayım. Sen yarattın diye güzel olayım, hep en güzel kıvamda kalayım.
EL-MUSAVVİR
Sözlük anlamı: Tasvir eden; her şeye bir biçim ve özellik veren.
Varlıklar duyularla, akılla algılananlar ve cismanî suretler olmak üzere ikiye ayrılır. Duyularla algılanan maddî özellikler, birbirlerini tanıyıp ayırt etmeleri için çeşitli güzelliklerle tasvir edilmiştir. Akıl, basiret gibi manevî nitelikler ise hususi bilgi ve birikimi olanlar tarafından idrak edilebilirler.
Ali (Radıyallahu Anh) Resulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) secde hâlinde şu duayı yaptığını nakletmektedir: “Allah’ım! Senin rızan için secdeye kapandım, Sana iman edip bütün varlığımla teslim oldum. Benim yüzüm kendisini ibtidaen yaratan, sonra insana has şekle büründüren, işitme ve görme organlarıyla donatan yüce varlığa secde etmektedir. Yaratıp düzenleyenlerin en güzeli olan Allah’ın kudret ve sanatı pek yücedir!” (Müslim, “Müsafirin”, 201-202)
Dua:
Ya Musavvir! Yokluğa varlık suretini giydiren Sen’sin. Hiçliğe varlık boyasını çalan Sen. Güzeli güzel kılan ancak Sen’in tasvirindir. Sen ki yüzümü benim için biricik, sevdiklerin için tanıdık eylersin, katında makbul olan güzellikle tasvir eyle suretimi. Ya Rab! O suretlerin içine birer siret yerleştirensin; siretimizi Nebi’nin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) siretine ayna kıl.
