Cuma, Nisan 11, 2025
Kategori:

Doktora İş Dünyasında Prestijini Kaybediyor

Paylaş

Yükseköğretimin, üst düzey yöneticilerden gelen talebi karşılayabilmesi için doktora eğitimi ile ilgili mevcut önyargıları yıkması gerekmektedir.

Avrupa’da, doktora derecesi, yüksek lisans sonrası bilgiye ulaşmak isteyen liderler için önemini korumaktadır. Ancak günümüzde kuruluşlar karmaşık zorluklarla karşılaşmakta, diğer taraftan üst düzey iş dünyası da giderek daha spesifik ve oldukça farklı çalışmalara ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyaçlar, kısa dönemlik mesleki gelişim programları veya geleneksel doktora programları tarafından her zaman karşılanamaz.

Mesleki gelişim programları; yöneticilere belirli konularda önceden hazırlanmış çözümler sağlama konusunda oldukça başarılı olmakla birlikte hem çalıştıkları kuruluşlar hem de kendileri adına bilimde bir seviye atlamalarında ve de özellikle mesleki uygulama noktasında alan odaklı ihtisas ve uzmanlaşma elde edebilmelerinde yetersiz kalmaktadır. Diğer yandan, doktoralar akademik bir kariyer yapmak isteyenler için ilk adım olma özelliğini taşımaya devam etmektedir, fakat bir akademik disiplinin sınırlarının ötesinde çalışmak zorunda olan ve pandemi ile birlikte daha hızlı, belirsiz ve karmaşık zorluklarla uğraşan yöneticilere daha az hitap etmektedir.

Aslında, birçok üst düzey yönetici, sahadaki uygulamalara ilişkin teorik bilgi ve daha geniş bakış açılarına ihtiyaç duymakta, alanında uzman akademisyenlerden bu konuda kendilerine rehberlik etmelerini beklemekte ve onlarla etkileşim fırsatlarını gözetmektedirler. Bu noktada, bu beklentiyi karşılamak amacıyla geniş, farklı bakış açıları ve disiplinler arası bilgi sunan doktora programları gereklidir.

Bu nedenle, şimdilerde Avrupa’daki birçok lider yönetici, daha uygun bir seçenek olarak mesleki doktoraya (DBA) dönüyor. Mesleki uygulamalarda mevcut bir soruna odaklanma dışında, DBA’nın temel amacı, mesleki doktorantların yeteneklerini fark etmelerine, deneyime dayalı olarak yönetimsel bilgileri elde etmelerine veya kendilerinin oluşturmalarına yardımcı olmaktır. Bu tür doktora programları, kişisel gelişime ket vuran durumların ve uygulamadaki sorunlara çözüm bulmada gerekli hususların göz önünde bulundurulmasına katkı sağlayan bir tür gelişim aracı olarak hizmet edebilir.

İş dünyasındaki gereksinim ve hızlı değişimlere karşın, Avrupa’daki üniversiteler DBA’ları sunmakta yavaş kalmıştır. Örneğin Fransa’da, Grenoble School of Management ilk programı 1984’te başlattı, ancak sonraki mesleki doktora programı ancak 2008’de ilk Fransız üniversitesi olan Paris Dauphine’de açıldı. Geleneksel doktoralar hala çoğunluktadır. Çünkü daha felsefi yaklaşımları olduğundan sektör tarafından daha çok benimsenmektedir. Mesleki doktora programları açısından Fransız işletme okulları ve üniversitelerinin, İngiltere’nin 25-30 yıl gerisinde olduğu tahmin edilmektedir.

Mesleki doktora programları, yoğun kaynak gerektirdiğinden devlet üniversitelerinde pek rağbet görmemektedir. İlginç bir nokta ise özel üniversitelerde de pek ilgi görmemektedir. Ancak bu tür programların odak noktasına ilgili sektörün ihtiyaç duyduğu mesleki bilgi ve uygulamaları konulursa DBA’lar, sektörlerdeki yöneticilerin ilgisini çekecektir. Toulouse İşletme Okulu’nda Pazarlama Profesörü ve DBA Akademik Koordinatörü Lars Meyer-Waarden, “…şu anda kuruluşların ilgisini sahadaki uygulamalara adapte edilen yapay zekâ, nesnelerin interneti ve akıllı şehirler konuları çekmektedir.” şeklinde durumu açıklamaktadır.

Mesleki doktora programları öğrencilerin de ilgisini artan oranda çekmektedir. Geleneksel doktora eğitimi yapan öğrencilerin birçoğu, mevcut programların ihtiyaçlarını karşılamadığı düşüncesiyle mesleki doktoraya geçiş yapmaktadır. Öğrencilerin bakış açından bakıldığında, mesleki doktora programları, onlara eleştirel bakış açısı, yoğun aktif öğrenme deneyimi sunarak mesleki zorluklara çözüm bulma ve belirsiz, karmaşık durumlarla baş etme konularında yardımcı olmaktadır.

İşverenin bakış açısından ise, DBA’lar, geleneksel bir doktoranın aksine mesleki uygulamalar noktasında alan odaklı beceriler ve kazanımlar oluşturur. Mesleki doktora programları, doktora düzeyinde bir yeterlilik olarak resmi olarak tanımasa bile, Avrupa’da yükseköğretimden sorumlu birçok kurum, iş dünyasının ve ekonomik büyümenin ihtiyaçlarıyla örtüşen bir çalışma talep ediyor. Uluslararası olarak, kalite güvencesi ve akreditasyon kurumları genellikle doktora öğreniminde daha çok mesleki uygulama ile ilgili kriterleri benimsemiştir.

Şu anda Birleşik Krallık’ta ve Avrupa’da 60.000’den fazla İşletme Yönetimi mezunu bulunmaktadır. Ancak mesleki doktora programları ile ilgili daha fazla çalışmaya ve desteğe ihtiyaç duyulmaktadır. Belki de mesleki doktora programları mezunları gelecekte üst düzey pozisyonlara geldiğinde bu tür programlar daha da önem kazanacaktır.

 

(Times Higher Education, Chris Havergal, 29 Aralık 2021 tarihli yazıdan yararlanılmıştır.)

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir