Eser: Cinnet Mustatili
Yazar: Necip Fazıl Kısakürek
Yayınevi: Büyük Doğu Yayınları
Necip Fazıl’ın hapishane hatıratı olan bu eser, Allah demenin yasak olduğu devirlerde din ve maneviyattan bahsetmenin bedelini türlü eziyetler, hakaretler, mahrumiyetlerle ödeyerek İslâmî mücadelenin ilk kahramanlarından olan müellifin iç hayatına ışık tutarak düşünce yapısını ve ideallerini okuyucularına aktarmasını sağlamıştır.
Eserin isminde hapishanedeki çile mekânını tasvir etmek adına dikdörtgen manasına gelen bir kelime olan “Mustatil” kelimesi kullanılmıştır.
Kitapta Necip Fazıl’ın mahkûmiyeti sürecinde ifrat derecesindeki zekâsı ve marazî denilecek kadar ileri olan hayal gücü ile fikir çilesinin daha da zorlaştığını okuyoruz. Yalnızlık, onu kendisiyle türlü vehimler ve çözülmez düğüm şeklindeki mücerret fikirlerle baş başa bırakmıştır. Bir taraftan fikir çilesinin azabını tüm zerreleriyle yaşayan Necip Fazıl, bir yandan da duygusal olarak yaşadığı baskı ve mahrumiyetin, uğradığı iftira ve hakaretlerin sancısını çekmiştir. Parasız bırakıp geldiği eşini ve çocuklarını hatırladıkça kederi artmış, kendisini sahipsiz ve yarı yolda bırakan dostlarının vefasızlığını düşündükçe hüzünlenmiştir.
Bu zor zamanlarında Allah’ın kimseye takatin[1]den fazla yük yüklemeyeceği hakikatine tutunmuş, daima gizli ve sessiz gözyaşları dökmüştür. Neticede Allah’ın kendisine bahşettiği büyük ruh kuvveti ile çilesini tamamlamış, hürriyetine kavuşur kavuşmaz İslâm ideallerine hizmet etmek üzere mücadelesine kaldığı yerden devam etmiştir. Hasımlarının muradına aykırı olarak sesi daha gür çıkmış, daveti eskisine nazaran daha fazla icabet görmüştür.
