Çarşamba, Kasım 19, 2025

Bir Ömür Kaç Mevsimdir?

Rümeysa İnce Kul

Paylaş

Bir gün, nicelik bakımından herkes için aynı saati ifade ederken aynı yaşama hızını, aynı verimi ve bereketi ifade etmiyor olabilir. Hepimiz güne başlarken bize sunulan yirmi dört saatle karşı karşıyayız ancak bu sınırlı vakti nasıl değerlendirdiğimiz birer soru işareti. Vakit konusunda planlama yapmadan ilerlemek, bizi gün sonunda işlerimizi halledemeyecek ve gerekli olmayan işlere fazla vakit harcamış durumda bırakabilir. Bu sebeple bir günü planlarken, yapılmak istenenleri başlıklara ayırmak işimizi kolaylaştırır.

PLANLAMA YAPMAK

Bugünün yapılacaklar listesini dünden düzenlemek, yaşanabilecek karmaşayı en aza indirger. Yapılan planlama, gün içerisinde yaşanabilecek zaman kaybı ve ertelemelerin önüne geçmede etkilidir. Bu şekilde hayatını düzene koyan kişilerin hedeflerine odaklanıp başarıya yaklaşmaları kolaylaşır. Günlük planların katı bir şekilde, hiç esneklik payı bırakılmadan yapılmaması gerektiği de vurgulanması gereken diğer bir noktadır. Yapılan plan haricinde farklı bir iş çıkma ihtimali, her zaman mevcuttur. Disiplin ve esnekliği bir arada dengede tutabilmek bu bağlamda önemlidir.

ÖNCELİKLERİ BELİRLEMEK

Çalışmak için masaya oturduğunuzu ve yapılacaklar listenizin de hayli kalabalık olduğunu varsayalım. Bu kalabalık liste bizi ürküttüğünden dolayı öncelik sırası oluşturmak işimize yarayacaktır. Zamanın hakkını verebilme konusunda yapılacak işleri önem sırasına göre dizmenin önemi büyüktür. Bizim için o anda öncelikli işin ne olduğunu seçmemiz gerekir. En öncelikli işi listenin başında tutmak bireyin etkinliğini arttırır.

ERTELEMEKTEN KAÇINMAK

İnsan, bir işi yapmayı yarına bırakmak için birçok bahane üretebilme potansiyeline sahiptir. Erteleme davranışı ilk etapta bireyi rahatlatsa da aslında kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. Günlük hayatta zaten yapılması gereken işler varken bir de önceki günün işlerini sıkıştırmaya çalışmak, bu stres altında tekrar erteleme davranışına sebebiyet vererek kısır bir döngü altında ezilip kalmak demektir. Bazı durumlarda erteleme mecburiyeti doğabilmektedir. Ancak bu durumları da iyi analiz ederek işin süresi aciliyetine göre karar verilmelidir. [1]

ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN?

Bir işe başlamak için gerekli motivasyonun gelmesini beklemenin doğru olduğunu düşünürüz. Ancak yapılan çalışmalar bu durumun aksini kanıtlamaktadır. Örneğin sınavınız var ve siz o anda çalışmak istemiyorsunuz. Motive olmayı beklemeden çalışmaya başlayınca beraberinde elde ettiğiniz başarı, sizi motive edecektir.

Erteleme konusundaki önemli noktalardan biri de işi parçalara bölmek ve küçük de olsa o işe hemen başlamaktır. Örneğin beş saatlik bir görevi bir günde bitirmeye çalışmak yerine yirmi dakikalık programlarlar yapıp tamamlamak ertelemenin önüne geçer. Unutmamak gerekir ki bir işi ertelemek bazen zorunluluk gibi gözükse de süreklilik haline geldiğinde bir tercihe dönüşmüş olur. Beraberinde başarısızlıkların gelmesi de kaçınılmaz bir son olabilir. [2]

ETKİLİ ZAMAN YÖNETİMİ NASIL OLUR?

Zaman, geri dönüşü olmayan hayatta en kıymetli kaynaklardan biridir. Zaman yönetimi ise sınırlı olan zamanı olabildiğince verimli kullanabilme çabasıdır. Etkili bir zaman yönetimi için plan program yapmak gerekli olsa da yeterli değildir. Zaman yönetiminin temelinde aslında kişinin kendi kendini kontrol edebilmesi yer almaktadır. Kişinin öz kontrolünü sağlayarak zamanı doğru kullanabilme hususunda uygulayabileceği birçok yöntem vardır. Bu yöntemlerden en çok tercih edileni ABC yöntemidir. Burada A: Olmazsa olmaz yapılması zorunlu işleri, B: Yapılması gerekli, önemli görevleri, C: Olumsuz sonuçlara varmadan ertelenebilecek işleri ifade eder.[3]

Günü programlarken sabah-akşam gibi geniş zaman aralıkları koymaktansa namaz vakitleri baz alınarak öğle-ikindi gibi aralıklar yerleştirmek daha iyi olabilir. Örneğin içerisinde bulunduğumuz kış mevsiminde doğal olarak gündüzler kısa geceler hayli uzun. Bu durumda kişiden kişiye göre değişmekle birlikte akşam saatlerini verimli geçirmek adına planlar yapılabilir. Bu vesile ile kış bitip bahar geldiğinde fark edemeyeceğimiz kadar çok işi, kış akşamlarına sakladığımızı da görmüş oluruz.

Ömür dediğimiz sermayenin, hangimize kaç mevsim sunacağını bilemiyoruz. Tıpkı dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren kaç sabaha uyanacağımızı, kaç kez gülümseme fırsatımız olduğunu bilmediğimiz gibi. İşte tam da bu sebeple boşa geçirecek tek bir anımızın olmadığı, aklımızın bir köşesinde bulunmalı. İnsanız; etten kemikteniz, elbette yorulduğumuz yahut motivasyonumuzun daha düşük olduğu anlar olabilir. Mühim olan böyle zamanlarda da yapılabilecek minik işler planlayabilmek ya da bu anların bir günümüzü heba etmesine fırsat vermemek. Her günü bir öncekinden daha hayırlı, bereketli geçirebilme duasıyla…

[1] Ayşe Akbeyik, (2013), “Zaman yönetimi ve zamanı etkin kullanma”, (Yüksek Lisans Tezi),

[2] “Budak, B. (14 Mayıs 2017), “Üşeniyorum öyleyse yarın: Erteleme ile başa çıkma.”-Beyhan Budak (video). Youtube. https://www.youtube.com.

[3] “Zaman yönetimi.”, Fahriye Vatan, Süheyla Altuğ Özsoy, (2002).

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir