Çarşamba, Ocak 8, 2025

Bir Fetih Hayali

Nezaket Rumeysa Kösem
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi-Tarih

Paylaş

Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı İmparatorluğu’nun yedinci padişahı olarak tarihe damgasını vurmuş, çok büyük bir askeri deha ve stratejist olarak tanınmıştır. Onun en büyük hayali, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti olan Konstantinopolis’i fethetmekti. Ancak bu hayalin tohumları, küçük yaşlardan itibaren atılmaya başlanmış ve bu hedef için verdiği mücadele, sadece onun çocukluğunda değil, tüm yaşamı boyunca sürecek bir azimle şekillenmiştir.

Fatih Sultan Mehmet, 1432 yılında Edirne’de doğmuş ve ilk yıllarını burada geçirmiştir. Onun çocukluğu, sadece bir padişah adayı değil, aynı zamanda tarihe yön verecek bir liderin şekillenmeye başladığı yıllar olmuştur. Küçük yaşlardan itibaren eğitimine büyük önem verilmiş, dönemin en ünlü âlimlerinden dersler almıştır. Bu eğitimlerin yanı sıra Arapça, Farsça, Latince gibi dillerde uzmanlaşmış, matematik, astronomi ve felsefe gibi alanlarda derin bilgiler edinmiştir. Ancak onun en büyük ilgisi ve tutkusu, savaş sanatı ve stratejiydi. Yüce bir hükümdar olma hayaliyle büyüyen Fatih, bu hayalini gerçekleştirebilmek için küçük yaşlardan itibaren zorlu bir mücadeleye girişmiştir.

İSTANBUL MUTLAKA FETHEDİLECEKTİR. ONU FETHEDEN KOMUTAN NE GÜZEL KOMUTAN, O ORDU NE GÜZEL ORDUDUR.”  Peygamberimiz Muhammed  (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)

Fatih’in fetih hayali, ilk kez babası II. Murad’ın saltanatı sırasında şekillenmeye başladı. Henüz 12 yaşında olan Fatih, babasının yanında savaşlara katılmaya başlamıştı. O dönemler, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları, Bizans İmparatorluğu’na oldukça yakın bir noktada bulunuyordu ve Fatih’in gözleri her zaman o büyük şehri, Konstantinopolis’i arzuluyordu.

Babası II. Murad, oğlunun askeri yeteneklerini erken yaşta keşfetmiş ve ona çeşitli savaş tekniklerini öğretmişti. Ancak Fatih, sadece bir asker değil, bir “komutan” olarak da kendisini geliştirmeye çalışıyordu. Zihninde, Konstantinopolis’i almak için ne gibi stratejik hamleler yapması gerektiği, hangi teknikleri kullanması gerektiği ve bu hedefe ulaşmak için ne tür hazırlıklar yapması gerektiği sürekli olarak şekilleniyordu. Genç yaşta böyle bir hedef belirleyen Fatih, bunun için hazırlıklarını sistemli bir şekilde sürdürmeye başlamıştı.

14 yaşında, babası II. Murad’ın tahtı oğluna devretmesiyle, Fatih Sultan Mehmet, kısa bir süreliğine de olsa Osmanlı tahtına çıkmıştır. Bu dönem, ona büyük bir fırsat sunmuş, aynı zamanda devlet yönetimini öğrenme ve halkla iletişim kurma konusunda önemli deneyimler edinmesine olanak sağlamıştır. Babası II. Murad’ın tekrar tahtı devralmasının ardından Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı İmparatorluğu’nun geleceği için en büyük hedefinin Konstantinopolis olduğunu her fırsatta dile getirmiştir

 “İMKÂNIN SINIRINI GÖRMEK İÇİN İMKÂNSIZI DENEMEK LAZIM!”

Fatih’in fetih hayali, sadece savaşın değil, psikolojik stratejilerin de ön planda olduğu bir harekâttı. Bizans İmparatorluğu, Avrupa’nın son büyük Roma mirasıydı ve Konstantinopolis’in fethedilmesi, Osmanlı İmparatorluğu’nu bir dünya gücü haline getirecekti. Fatih Sultan Mehmet’in bu hayalini gerçekleştirebilmesi için önünde büyük bir engel vardı: Bizans İmparatorluğu. Konstantinopolis, stratejik olarak çok önemli bir şehir olup, deniz yolu ve kara yolu açısından büyük bir avantaja sahipti. Şehir, Bizans İmparatorluğu’nun kalbi ve Roma İmparatorluğu’nun mirası olarak hem dinsel hem de kültürel olarak büyük bir simgeydi.

Fatih’in hayali için verdiği mücadele, sadece askeri değil, aynı zamanda psikolojik bir savaştı. Konstantinopolis’in surları o dönemde çok güçlüydü ve şehri kuşatmak, büyük bir strateji gerektiriyordu. Fatih, Konstantinopolis’i kuşatma için birçok hazırlık yapmış, surların aşılabileceği noktaları belirlemiş ve devasa toplar inşa etmiştir. O dönemin en büyük toplarından birini yapma fikri, Fatih’in askeri dehasının bir göstergesiydi. Bu topların inşası, aynı zamanda Fatih’in ne kadar büyük bir vizyona sahip olduğunu da gözler önüne sermektedir.

HAYALİN GERÇEĞE DÖNÜŞTÜĞÜ GÜN…

Fatih Sultan Mehmet, 1453 yılında nihayet Konstantinopolis’i kuşatma harekâtına başlamıştır. Şehri kuşatmak, düşündüğü kadar kolay olmayacaktı. Bizans İmparatoru XI. Konstantinos, surlarıyla ünlü olan şehri savunuyordu. Ancak Fatih Sultan Mehmet, çok büyük bir stratejiyle şehri kuşatmış ve devasa toplar kullanarak surlarını yıkmayı başarmıştır. 53 gün süren kuşatma sonunda, 29 Mayıs 1453’te Konstantinopolis düşmüştür.

Bu fetih, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet’in yıllarca süren mücadelelerinin ve hayallerinin bir gerçekliğe dönüşmesiydi. Konstantinopolis’in fethi, hem Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünü pekiştiren hem de Türklerin Batı’daki etkisini artıran bir dönüm noktası olmuştur. Fatih Sultan Mehmet, aynı zamanda şehri İstanbul olarak yeniden inşa etmiş, onu bir dünya başkenti haline getirmiştir.

Sonuç olarak, Fatih Sultan Mehmet’in çocukluğunda atılan fetih hayali, sadece bir genç padişahın arzusu değil, aynı zamanda büyük bir imparatorluğun yöneticisi olmanın gerektirdiği azim ve kararlılıkla yoğrulmuş bir vizyondu. Fatih, bu hedefini gerçekleştirmek için yıllarca çaba sarf etmiş ve nihayetinde 1453 yılında Konstantinopolis’i fethederek tarih yazmıştır. Onun bu başarısı, sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda bir hayalin gerçekleştirilmesinin sembolüdür. Fatih Sultan Mehmet’in çocukluğunda başlayan bu büyük hayal, onu Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük hükümdarlarından biri yapmış ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir