Cumartesi, Mayıs 17, 2025

Ayna Ayna Söyle Bana!

Rümeysa İnce Kul

Paylaş

İnsanoğlu, doğumundan son nefesini vereceği âna dek sosyalleşme ve farklı canlılarla iletişim kurma ihtiyacı duyar. Kimi zaman yalnızlığı arzulasa da en nihayetinde yalnızlığını, hüznünü, sevincini paylaşacağı bir nefes arayışı içerisine girer. Bu konu bağlamında evliliği ele alacak olursak her açıdan hayatı paylaşma, bir ömrü el ele yürüyebilme niyetiyle çıkılan bir yol olarak nitelendirebilmemiz mümkündür.

Yeni başlangıçların bizleri tedirgin edebileceği, zihnimizde soru işaretleri barındırabileceği ihtimali her zaman yanı başımızdadır. Kişiler arası ilişkilerin başlangıçları da bu şekildedir. Yeni tanıştığımız bir kişiyle arkadaşlık kurarken ya da başvuru yaptığımız yeni işe başlama arifesindeyken hayatımızdaki “acaba”lar çoğalabilmektedir. Duygusal ilişkilerde bu durum çok daha fazla göze çarpmaktadır. Nitekim hassas bir konu olan ikili ilişkiler ilerledikçe iş daha ciddi bir boyuta taşınmaktadır. Evlilik de söz konusu ciddi boyutun hem ilk hem de son adımı gibidir. Evlilik yoluna girme niyetiyle tanımaya çalıştığımız bir kişi söz konusu olduğunda gerek fizyolojik, sosyolojik gerekse psikolojik bağlamda birçok konuya dikkat etmeye çalışırız.

BENİMLE EVLENİR MİSİN?

Bu sorunun muhatabı olmadan ya da bu soruyu soran kişi olmadan önce evlilik başlığını ele almaya çalışalım. Evlenmeyi düşündüğünüz kişi hangi karakteristik özelliklere sahip olmalı? O kişinin ilgi alanı, mesleği, yaşı, dini hassasiyeti derken kişiden kişiye değişen bir listeden bahsediyoruz. Tüm bu listeleri karşılaştırdığımızda belki de bunların en mühimlerinden birinin kişilik özellikleri olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, fazla kırılgan, bencil ya da agresif özellikler taşıyan bir partneriniz olsaydı hayat nasıl bir hâl alırdı sizin için?

AYNALARA ÂŞIK OLMAK

Kişiler arası ilişkilerde empati yoksunluğunun, benmerkezci düşüncenin baskın olduğu ve beraberinde birçok özelliği getiren ve klinik boyutlara evirilen kişilik örgütlenmesine “Narsistik Kişilik Bozukluğu” ismi verilmektedir. Bu kişilerde sürekli karşı taraftan iltifat ve hayranlık bekleme, yalnızca kendi arzu ve ihtiyaçlarının karşılanmasını talep etme, daima kendini haklı görme, şişirilmiş bir özgüven, deyim yerindeyse aynalara âşık olma gibi özelliklerin hâkim olduğu bir tablo görülür. Bu tip insanların ilişkilerinde manipülatif, buyurgan bir tavır hâkimdir.1

EVLİLİK UYUMU VE NARSİSİZM

Evli çiftlerin aldatma eğilimi ve narsisistik kişilik özellikleri arasındaki ilişkinin incelendiği bir çalışmada narsisizm düzeyi yüksek bireylerin ebeveyn tutumları incelendiğinde çocuklarını özel, tabiri caizse prens-prenses gibi hissettiren, sınırları çizmekte zorlanan ebeveynler oldukları gözlenmiştir. Genellikle babanın pasif, reddeden, eleştiren bir tutum içerisinde olduğu ailede büyüyen çocukların hak iddia etme özelliği gelişeceğinden, yetişkinlik döneminde partnerini aldatma durumunun da bir ihtiyacını karşılıyor olması bahanesiyle kendisine hak görebileceği belirlenmiştir.2 Evlilikte çiftlerin uyumu, şüphesiz mutluluğun anahtarlarından biridir. Konu ile ilgili yapılan çalışmalarda evli bireylerin narsistik kişilik özellikleri arttıkça evlilik doyumu düzeylerinin azaldığı saptanmıştır. Aynı zamanda uzun vadede evlilik kalitesini de düşürdüğü ve narsistik kişilik özelliği yüksek bireylerin yaşanan olaylar karşısında intikam alma isteklerinin yüksek, bağışlama affetme düzeylerinin ise düşük olduğu gözlenmiştir.3

EŞİM NARSİST Mİ?

Eşinizin narsistik kişilik özellikleri taşıdığını mı düşünüyorsunuz? İlişkinizde bu durumun bazı duyguları engelleyici bir faktör olarak karşınızda durduğunu mu hissediyorsunuz? Yanıtınız “evet” ise aşağıda yer alan noktaların yaşamınızda ne kadar var olduğunu sorgulayarak yola çıkabilirsiniz.

– Benmerkezci bir yapısı var mı? Her şey kendisiyle ilgili gibi bir düşünceye sahip mi?

– Her durumda kendisini haklı görme eğilimi var mı?

– İletişime geçtiği kişileri aşağılama, hor görme durumu yaşanıyor mu?

– Her zaman kendi isteklerinin gerçekleşmesini bekliyor mu?

– Hemen hemen her şeyden şüphe duyuyor mu?

– Katı kurallara sahip mi? Mükemmel olma duygusu hayatına hâkim mi?

– Sürekli takdir arayışı içinde mi?

– Sizi/iletişime geçtiği diğer bireyleri anlamaya ve empati kurmaya çalışıyor mu?

– Duygusal anlamda kopuk ve donuk bir birey mi?

– Sürekli farklı bireylerin onayını alma ihtiyacı hissediyor mu?

– Kendini sakinleştirmesi gereken zamanlarda edindiği zarar verici alışkanlıklara başvuruyor mu?

– Yaşamında küçük detaylarda takılı kalıyor mu?

– Haksız olduğu durumlarda dahi özür dilemekten kaçınan bir birey mi?4

EŞİNİZ NARSİST ÖZELLİKLER TAŞIYORSA NE YAPILABİLİR?

– Davranışlarda kararlı ve tutarlı olmaya çalışılmalı,

– Eşler istek ve ihtiyaçlarını suçlayıcı olmadan ifade etmeli,

– Doğrudan bir eleştiride bulunmaktan kaçınılmalı,

– Sen dili kullanmak yerine ben dili tercih edilmeli,

– Gerekirse uzman desteği almaktan kaçınılmamalı.5

Evlilik, her anlamda çiftlerin uyumunun ve koşullar ne olursa olsun birlikte yürüyebilmenin adıdır. Elbette hayatta inişler kadar çıkışların; gecenin karanlığı kadar gündüzün aydınlığının olacağı aşikârdır. Bazen eşinizin sahip olduğu bir kişilik özelliği sizin tüm ilişkinizi etkileyebilecek güçte gözükebilir ancak “ben” olmaktan “biz” olmaya gayret ederseniz kapılar biraz daha kolay açılabilecektir. Unutmayalım, aynada gözüken yalnızca biz değiliz, bizim ailemizdir. Aynadaki yüze âşık iseniz aynı aynada ailenize de yer vermeyi unutmamanız dileğiyle.

1 https://www.yasantipsikoloji.com/

2 “Evli Bireylerin Aldatma Eğilimi ile Büyüklenmeci Narsistik Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi” Lütfiye Kaya Cicerali, Arzu Büyük, 2021

3 “Evlilik Uyumunu Yordamada Narsistik Kişilik Özelliklerinin ve Bağışlayıcılığın Rolü” Zeynep İpek Yücebıyık, 2020

4 https://www.psikonet.com/

5 https://www.kimpsikoloji.com/

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir