“Yol; kendinden kendine” serlevhasıyla bir yıl önce YouTube’da yayın hayatına başlayan “Aşkı Yaratana Aşk” adlı YouTube kanalı halen paylaşımlarına devam etmektedir. Kanalın isminden de anlaşılacağı üzere burada aşk, hakiki olana, Bâki olana duyulunca kıymet kazanacak bir duygu olarak görülmekte ve gösterilmektedir. Zira aşk insanoğlunun en çetin imtihanlarından biridir. İlk insan Âdem’den (Aleyhisselam) yaratılan son insana kadar aşk hakikatin ya bir perdesi olmaya devam edecek ya da tüm hicapları ortadan kaldıran, yegâne sevgiliye kavuşturan, apaçık ve apaydınlık bir yola dönüşecekti. Aşkı kendine bir perde mi yoksa sevgiliye kavuşturan bir yol mu eyleyeceği ise insanın kendi elindeydi.
Tertemiz beyazlar içinde bir libas mıydı şimdi aşk yoksa ateşten bir gömlek mi?
Sinesine sığar mıydı insanın yoksa zaten her bir zerre miydi aşk?
Belki bu soruların cevabı yaratılan tüm âşıklar adedincedir. Geçmişe dönüp baktığımızda birbirine benzer veya birbirinden farklı pek çok cevap bulabiliriz. En güzel cevapları da Divan Edebiyatı’mızda bulmamız mümkün. İşte bu kanal da Divan Edebiyatı’na dair en güzel menkıbelerin anlatıldığı “Edebî” adlı programdan bazı kesitleri bir araya getirerek takipçileriyle paylaşıyor.
Diyanet TV’de her Cuma akşamı saat 21:30’da yayınlanan “Edebî” yıllardır yayın hayatına devam etmekte olan bir programdır. Yeni yayın döneminde de seyircilerine Ankara Mevlevihanesi’nden seslenmektedir. Divan Edebiyatı’nın zengin mirasından beslenen program Dr. Ömer Demirbağ ve Ali Bektaş’ın hoş sohbetleriyle sunulmaktadır. Ömer Demirbağ hoca ve Ali Bektaş tarihte yaşanmış olayları salt tarihsel süreç olarak değil, menkıbeler şeklinde seyircisine aktararak, her bölümde gönüllere dokunmaya ve iç dünyamızı aydınlatmaya devam ediyor.
“Aşkı Yaratana Aşk”ın ilk videosu ise “Aşk O’dur” başlıklıdır. Bu videoda Ömer Demirbağ hoca bizzat kendisinin şahit olduğu göz yaşartıcı bir olayı anlatmaktadır. Günün birinde Ömer Demirbağ hoca bir meczupla karşılaşır. Meczup şöyle dua etmektedir: “Ya Rab! Cennet de benim gibi yaratılmıştır. Mahlûktur. Ben benim gibi olanı ne yapayım?! Ben ancak ve ancak Seni istiyorum.” Bu olayı anlattıktan sonra hoca şöyle devam ediyor: “Sofilere sohbet gerek/Zahidlere cennet gerek/Mecnunlara leyli gerek/Bana seni gerek seni. Aşk o dur ki âşıkları yaratana yaraşır.”
Bir yol var ki yürünecektir; kendinden kendine.
Bir menzil vardır ki varılacaktır.
Bu program bir yol hikâyesi… Aşk ile varmanın hikâyesi…
Var mısınız bu yolda birlikte yürümeye?
