Pazar, Aralık 22, 2024

Mavi Heykel

Fatıma Betül Şahin

Paylaş

Toplardın sesleri tepede
Ağır ağır sallanırdı uzletin
Bir yokuş abdestini alır
Ve gerdanındaki ilmekleri gizliden gösterirdi göçmen kız
Kimisi kırk bacak koleksiyonu derdi buna
Dudakları bir tebessümü çekti mi,
Kıpraşırdı kırk bacak gerdanında
Hafifçe eğilirse yaban otunun üzerine
Nefsi asılırdı kirpiklerinden
Ve dönen kalbin dehşetine şaşardı göçmen kız
Yüreği çarpardı, anlardınız bunu taş kesilişinden

Temkinle dikilen merdivenler
Altlarında ağzına kadar uğursuz teller, tuşlar, yıldızlar
Ellerinde kadehler ve dillerinde besmele
Küçük bir sayha, küçücük
Yavaşça kalkacak çeneler
Oksijen fışkıracak damarlardan
Taze tomurcukları düğümleyen omuzlarım
Ve dimdik, yokuş kokulu omurgan
Hiçbir kapışma yok, didişme yok ve bakışma
İlmekler bostanında yirmi milyar saat
Heykeller arasında gizli bir çatışma
Damarlar sivreliyor ve kıpırdamak yasak
Doğadan saklandıkça

Saklanmak. Hangi dehlize, hangi dilimde
Hangi evrende ve hangi peçeye?

Teyakkuzda tüm bostan
Yan yana tomurcuklanmalarımız
Kıran kırana tüm düğümler ve sessizlik
Göğüslerimizin ferahlanışında yarış
Kemikleşmiş yoldaki izler,
Cırcır böcekleri sıkılmış ötmekten
Boynundaki koleksiyonuyla mavice bir heykel köşede
Yaban otları tarlasından geçerken
Ne zaman tanıdık bir gül mavisi görsem
Gıcırdar içimde yüzlerce menteşe

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir