Bir sofra yeri gelir sıcak bir aile buluşmasının vesilesi, yeri gelir hayırlı bir işin birleştiricisi olur. Bir sofra kurarız, bin gönül alırız. Bir yemek yaparız, bedene şifa olduğu kadar gönüllerin de iyileştiricisi oluverir. Hele ki yaptığı her işe değer katmayı vazife bilenler için yaptığı yemek, kurduğu sofra, gelenekleriyle bir buluşma, özünü bulma aracına dönüşür.
Bu sayıda “Ne İzlesek?” köşemizde “Bir sofra kurayım fakat sadece mideleri doyurmayayım, soframa bereket katayım, bir kültürü yaşatayım.” diyenler için bir programımız var.
“Bir Sofra Bin Bereket” programı ile Ömür Akkor, bin yıllık bir mutfak mirasını günümüz ekranlarına taşıyor. Bir bölümde Selçuklu mutfağının, başka bir bölümde Osmanlı mutfağının diğer bir bölümde de Anadolu’da bir evin mutfağının konuğu oluyoruz.
Programda hiçbir yemek sadece yemek olarak ele alınmıyor, yemeğin kokusu hikâyesi ve ruhu bizleri karşılıyor. Buğdayı tenceremize gelişigüzel koymuyoruz, evvela buğdayın tarihçesini konuşuyoruz; zeytinin vatanımız için kıymetine değiniyor, evvela zeytin için şükrediyor sonra o nimet ile yemeğimizi tatlandırıyoruz.
Gündelik malzemelerle geleneksel yemekler pişirmek, hikâyesi olan tarifler denemek isteyenler için “Bir Sofra Bin Bereket” programı yayınlanmış 30 bölümü ile TRT Tabi uygulaması ve TRT 1 YouTube kanalında seyircilerini bekliyor. Lezzetli seyirler dileriz.
