Sanayi-i Nefise Mektebi; II. Abdülhamid döneminde 1 Ocak 1882 yılında güzel sanatlar alanında eğitim vermek amacıyla İstanbul’da kurulmuş bir okuldur. Osmanlı Devleti’nin ilk güzel sanatlar yüksekokuludur. 3 Mart 1883’te eğitim vermeye başlamış, 1928 tarihine gelindiğinde Güzel Sanatlar Akademisi adını almıştır. İlerleyen yıllarda; 1982’de Mimar Sinan Üniversitesi adını, sonrasında ise Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi adını almıştır. Okulun resmi adı Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane’dir. Mektebin ilk binası İstanbul Arkeoloji Müzeleri karşısında bulunan, günümüzde Eski Şark Eserleri Müzesi ve idare kısmı olarak kullanılan yapıdır.
SANATIN İLK FİLİZİ
- Abdülhamid, yaşadığı dönemin gelişmelerini yakından takip eden, eğitim, bilim, teknoloji ve sanat alanlarında her türlü yeniliği kendi ülkesine getirilmesini teşvik etmiştir. Bu sebeple kendisi de sinema, tiyatro, müzik ve güzel sanatlarla bizzat ilgilenmekteydi. Küçük yaştan beri aldığı özel eğitimlerle beraber bizzat müzik ve resim ile ilgilenmiş ve ahşap sanatında da birçok eser üretmiştir. Osman Hamdi Bey’i kurulan ilk Arkeoloji Müzesi’nin başına getiren ve Güzel Sanatlar Akademisi’nin kurulması için teşvik eden bizzat II. AbdülhamiD olmuştur. Osman Hamdi Bey ölümüne kadar bu okulun müdürlüğü görevini sürdürdü. 1910’da ölümü üzerine kardeşi Halil Ethem Bey okul müdürlüğüne atandı. 7 yıl süren Halil Ethem Bey’in müdürlüğünde de okulun yapısında, idare ve teşkilâtında önemli değişiklikler meydana gelmiştir.
MEKTEBİN EĞİTİMİ
Sanayi-i Nefise Mektebi, Paris Güzel Sanatlar Okulu’nu örnek alarak kurmuştur. 1 Ocak 1882’de Paris’teki okulun Louvre Müzesi’nin yakınında olması gibi Sanayi-i Nefise Mektebi için de Müze-i Hümayun’un yakınında beş derslikli bir yapı inşa edilmiştir. Okulun mimarı Alexandre Vallaury, aynı zamanda okulun ilk mimar hocası idi. Alexandre Vallaury, okulun açılış tarihinden 1908 yılına kadar 25 yıl boyunca okulda eğitim vermiştir. Burada resim, heykeltraşlık, mimarlık ile sanat dersleri okutulup öğretilmekteydi. Avrupa’dan meşhur ressam ve mimarlar davet edilerek istihdam edilmiştir. Atölye hocaları, yurt dışındaki akademilerde eğitim görmüş sanatçılardan seçilmiştir.
Öğrencilerin bir yıllık hazırlık sınıfına devam etmesi şarttı. Okulda dersler teorik ve uygulamalı olarak yapılmaktaydı.1889’dan itibaren her yıl mektep öğrencileri arasından başarılı üç kişinin burslu olarak Avrupa’ya gönderilmeleri kararlaştırılmıştı. Avrupa’da tahsilini tamamlayan öğrencilerin çoğu Sanâyi-i Nefîse Mektebi kadrosunda yer almıştır. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilânından sonra daha fazla sayıda öğrenci ihtisas için Avrupa’ya yollandı. Süleyman Seyyid Bey ve Şeker Ahmed Paşa, Sultan Abdülaziz’in himayesiyle Avrupa’ya giden ilk ressamlardandır. Cumhuriyet dönemi ile birlikte yabancı hocaların yerini Türk hocalar aldı. Öğrenciler klasikten uzak çalışmalar yapmaya başladı.
KADIN SANAT OKULU
İnas Sanayi-i Nefise Mektebi ise kadınlara güzel sanatlar eğitimi vermek için İstanbul’da 1914 yılında kurulmuştur. Erkeklerin sanat eğitimi aldıkları okuldan tam 31 yıl sonra kadınların eğitim aldığı İnas Sanay-i Nefise Mektebi açılmıştır. Osmanlı döneminde kadınların sanat ve el sanatları alanında eğitim aldığı bir kurumdur. Bu mektep özellikle el işi, nakış, dikiş, resim, hat, tezhip gibi güzel sanatlara yönelik eğitim vermek amacıyla açılmıştır. Mihri Müşfik Hanım, okulun ilk kadın öğretmenlerindendir ve okulun ilk müdürü olmuştur.
Mektep, Osmanlı’nın son dönemlerinde, özellikle II. Meşrutiyet (1908 sonrası) döneminde kadınların eğitimiyle ilgili atılımlar kapsamında açılmıştır. Kadınların eğitimi açısından öncü kurumlardan biridir ve toplumsal hayata daha fazla katılımının da önünü açmıştır. Kadınların bu anlamda meslek edinmesiyle beraber sosyal hayatta daha fazla görünür olmasını sağlamıştır. Dönemin etkisiyle beraber ev ekonomisine katkı sunan, üretim yapabilen kadınlar çoğalmaya başlamıştır. İlk memuriyetler, sergilere katılım vs. gibi alanlarda kadınlar görülmeye başlamış oldu. Mezun olan öğrencilerin bir kısmı öğretmen oldu. Bazıları moda, tasarım, terzilik gibi alanlarda çalıştı. Bazı mezunlar sanat eğitimi aldıktan sonra kendi atölyelerini kurdu.1920’li yıllarda bu mektepler Cumhuriyet’in açtığı yeni sanat okullarıyla birleşmiştir. Kız meslek liseleri, güzel sanatlar liseleri ve kadınlara açık sanat akademileri İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nin devamı niteliğindedir.
Nazlı Ecevit, Güzin Duran, Fahrelnisa Zeyd, Mülfide Kadri, Mihri Müşfik Hanım, Hale Asaf, Sabiha Bengütaş gibi önemli isimler İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’den mezun olmuşlardır. II. Meşrutiyet ve sonrasındaki modernleşme çabalarının bir adımı olan okul, kadınların eğitiminde oldukça önemli bir role sahip olmuştur. Okulun ilk arşivi çıkan bir yangında yok olduğu için okulda okuyan öğrenciler hakkında günümüze ulaşan bilgiler yetersiz kalmaktadır.