Perşembe, Eylül 11, 2025

Allah’ın Değerlisi: Sevde Binti Zem’a

Esma Nur Altan
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi-Gıda Mühendisliği

Paylaş

Resulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hüznünü ve yükünü hafifleten, ödediği bedel, gösterdiği sabır ve cömertliği ile değerine değer katan Âişe’nin (Radıyallahu binti Zem’a…

İLK ADIM, HİCRET

Sevde’nin (Radıyallahu Anha) babası Zem’a, annesi de Şemmus binti Kays’dır. Sevde binti Zem’a’nın doğum tarihi net olarak bilinmemektedir. Mekke şehrinde, hicretten 53 yıl önce dünyaya geldiği tahmin edilmektedir.

Sevde’nin (Radıyallahu Anha) ilk evliliği Sekrân b. Amr b. Abdişşems el-Kureşî el-Âmirî ile olmuştur. Bu evlilikten beş veya altı çocukları olduğu nakledilmektedir. Bunlardan biri yıllar sonra Celûlâ Savaşı’nda şehid olan Abdurrahman’dır. Sevde (Radıyallahu Anha) eşi ile birlikte ilk Müslümanlardandır. Kendileri Mekke’deki müşriklerin baskı ve eziyetleri sonucunda Habeşistan’a hicret eden ikinci kabilede bulunmuşlardır. Müşriklerin ileri gelenlerinden bir kısmının İslâm’ı kabul ettiğine dair yayılan asılsız haberler üzerine Mekke’ye dönmüşlerdir. Bu süreçte eşi Sekrân (Radıyallahu Anh) hastalanmıştır.

BİR RÜYA!

Sevde (Radıyallahu Anha) Sekrân’a (Radıyallahu Anh) , hasta olan eşi rüyasında, kendisini bir yastığa yaslanmış olarak gökyüzünden inen ayı başının etrafında dönerken gördüğünü anlatmıştır. Sekrân (Radıyallahu Anh) rüyayı dinlemiş ve “Ey Sevde! Bil ki artık benim ölümüm yaklaşmıştır ve ben inanıyorum ki sen benim ölümümden sonra çok hayırlı biri ile evleneceksin.” demiştir. Elli yaşlarında olan Sevde (Radıyallahu Anha) böyle bir duruma ihtimal vermek te zorlansa da günler sonra eşi vefat etmiştir. Sevde (Radıyallahu Anha) Mekke’nin zorlu koşullarında çocukları ile bir başına kalmıştır. Mecburen İslâm’ı hâlâ kabul etmemiş olan ailesinin evinde çocukları ile birlikte yaşamaya başlamıştır.1 Bugünlerde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) da Hüzün Yılı’nı yaşamaktadır.

Ebu Talib’i ve en büyük destekçisi Hatice’sini (Radıyallahu Anha) kaybetmenin acısı devam etmektedir. Yapılan zulümlere karşı bir taraftan İslâm’ı tebliğ ederken diğer yandan da evi ve çocukları ile ilgilenmeye çalışmaktadır. Resulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hüznünü ve zorlandığını gören sahabeler bu duruma üzülmüş bundan dolayı evlenmesi için teklifte bulunmaya çekinmişlerdir.

KADINLARIN EN HAYIRLISI

Bir gün Osman İbni Maz’un’un (Radıyallahu Anh) hanımı Havle (Radıyallahu Anha), Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evine gelerek “Ya Resulallah! Yanınıza girince Hatice’nin eksikliğini hissettim.” demiştir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de “Evet! O çocukların annesi evin de görüp gözeticisiydi.” buyurmuştur. Bu samimi cevap karşısında Havle (Radıyallahu Anha) neden evlenmediğini sorarak aklındaki isimleri Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile paylaşmış ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlarla konuşabileceğini söyleyerek evlenmeye karar vermiştir.

Havle, Sevde (Radıyallahu Anhüma) ile konuşmuş ancak Sevde (Radıyallahu Anha) bu habere çok sevinmesine rağmen bazı tereddütlerinden dolayı hemen ce vap verememiştir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) durumu fark edince “Seni, benimle evlenmekten alıkoyan nedir?” diye bizzat kendisi sormuştur. Sevde (Radıyallahu Anha) çocuklarıyla birlikte Resulullah’ı (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) rahatsız etmekten tereddüt etmiş ve “Vallahi ya Resulullah, beni Seninle evlenmekten alıkoyan hiçbir mühim sebep yoktur; ancak, şu çocukların sabah akşam başında vızıldayacaklarını düşünüyorum da onun için çekiniyorum.” diye cevap vermiş, bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ,“Allah sana rahmet etsin. Kadınların hayırlısı, küçük çocuklarından dolayı zorluklarla karşılaşandır.” buyurarak endişesini gidermiştir. Sevde (Radıyallahu Anha) bu inceliği ile günümüzde annelerin de bir müjde almasına vesile olmuştur. Babasının rızasıyla onaylanan bu evlilik ve 400 dirhem mehir ile Sevde (Radıyallahu Anha) âlemlerin Efendisi ile nikâhlanmıştır. Resulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç yıl boyunca tek eşi olmuş ve kendi çocuklarıyla beraber Ümmü Gülsüm ve Fatıma’ya da anne olmuştur.

Eşini kaybedip ailesinin yanında baskı altında yaşamak durumunda kalan Sevde (Radıyallahu Anha) için bu evlilik müşriklere karşı bir kalkan mahiyetindedir. Bunun yanı sıra Sevde’ye (Radıyallahu Anha) Peygamber eşi ve ümmetin annesi olmak nasip olmuştur. Bu evlilik sayesinde Sevde’nin (Radıyallahu Anha) akrabalarından birçoğu Müslüman olmuştur. Bazı insanlar Resulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hatice (Radıyallahu Anha) gibi asil ve zengin bir hanımdan sonra yaşı ilerlemiş, çocuklu bir hanımla evlenmesini anlayamamışlardır. İnsanların fark edemediği değeri Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Allah’ın izniyle görmüştür.2

RESULULLAH’IN (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) EVİNDE SEVDE

Sevde (Radıyallahu Anha) yapısı itibarıyla iri ve yavaş hareket eden bir hanımdır. Bu özelliği ile hicap ayetinin nüzulüne vesile olmuştur. İyi geçimli ve şakalaşmaktan hoşlanan bir hanım olan Sevde (Radıyallahu Anha), Resu lullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yükünü hafifletmiş ve her daim yanında destekçisi olmuştur. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine’ye geldikten sonra Aişe (Radıyallahu Anha) annemiz ile evlenmiştir. Sevde (Radıyallahu Anha) yaşının ve anneliğinin vermiş olduğu hislerle Âişe annemize kardeşi gibi davranmış, zorlandığı zamanlarda destekçisi olmuştur. Âişe annemiz ile aralarında güzel bir dostluk bağı kurulmuş hatta yaşı ilerlemeye ve hareketleri daha da ağırlaşmaya başlayınca Resulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanına gidip “Ya Resulullah bana ayırdığın gün Âişe’ye aittir. O gün de onun yanında kalabilirsin. Beni nikâhında tut. Vallahi, benim evlenmeye aşırı bir isteğim yoktur. Ancak ben, Allah’ın beni kıyamet gününde senin zevcin olarak diriltmesini istiyorum.” diyerek müminlerin annesi olarak olgun bir tavır sergilemiştir.

Sevde (Radıyallahu Anha) ümmetin annesi olarak Uhud Gazvesi’ne katılmış ve cephe gerisinde hizmette bulunarak yaralılara yardım etmiştir. Kişisel hayatında deri işlemeciliği gibi sanatsal faaliyetlerle uğraşmıştır. Ayrıca yaptığı işlemeleri satarak infak etmiş ve bu konuda çokça cömertliği ile tanınmıştır. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile kendi arasında itaate bağlı bir muhabbet vardır. Veda Haccı’nı Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile yaptıktan sonra “Evlerinizde kalın.” emrini vefat edene dek sür dürmüş hac veya umre için bile dışarı çıkmamıştır.3

Sevde; Âişe’nin (Radıyallahu Anha) “Yerinde olmak istediğim kadınların bana en sevgilisi Sevde binti Zem’a’dır…” diyerek vefa ile andığı, benzemek istediği annelerimizden biridir. Fedakârlık ve sabır timsali bir mümin, yetimlerin annesi, Resulullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yükünü alan ve Allah’ın değer verdiği bir hanımdır.

Allah O’ndan razı olsun.

1 Çınar Makbule, T.C. Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalı Hadis Bilim Dalı, “Sevde Bint Zem’a -Naklettiği ve Hakkında Nakledilen Hadis Rivayetleri”, 2019

2 Hz. Sevde Bint Zema (r.anha) – Peygamberimizin Ailesinde Kadınlar 2.Bölüm https://www.youtube.com/watch?v=yq7cJwS4tFk 3 “Sevde”, TDV İslâm Ansiklopedisi.

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir