Perşembe, Haziran 12, 2025
Kategori:

Savaşlar, Çatışmalar, İç Göçler: Eğitimin Güçlükleri

Paylaş

Her çocuğun kaliteli eğitim almasını sağlamak, 21. yüzyılda sürdürülebilir kalkınmanın en etkili çalışmalarından biridir. Eğitim ve sağlık ile, güçlü nesiller yetiştirme arasında doğrudan bağlantılar vardır. Küresel adaleti sağlamak, gelecek hayatları iyileştirebilmek, kaliteli ve yaygın eğitim vermek, ülkelerin vatandaşlarına karşı sağlamak zorunda olduğu en önemli kavramlardır.

Eğitimli kızlar, çok daha iyi seçenekler arasından bilinçli seçimler yapabildikleri için kızları eğitmek hayat kurtarır ve daha güçlü aileler daha güçlü toplumlar ve daha güçlü ekonomiler inşa eder. Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) raporunda, kız çocuklarının eğitimi, yoksulluk döngüsünü kırmanın en etkili yollarından biridir.

Az gelişmiş ülkelere baktığımızda, her yıl 18 yaşının altındaki 15 milyon kız çocuğu evlendiriliyor, her yıl 15 ile 19 yaş arasındaki yaklaşık 16 milyon kız çocuğu doğum yapıyor. Özellikle engelli kız çocuklarında hem cinsiyetleri hem de engelleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kalıyorlar ve en marjinal çocuk grupları arasında yer alıyorlar.

Gelişmekte olan ülkelerde ne yazık ki birçok çocuk okul dışındadır ve okul dışında kalan kız çocukları erkeklerden daha fazladır. Özellikle son 10 yılda, Afganistan, Suriye, Ukrayna, Gazze gibi ülkemizin yakından ilgilendiği bölgelerde milyonlarca çocuğun savaşların hedefinde olduğunu biliyoruz.

Afganistan, 40 yıllık çatışmanın, yerleşik yoksulluğun, kadınların ve kızların eşitliği ve kamusal hayata katılımı önündeki engellerin sonuçları ile yüzleşmeye devam ediyor. Afgan ekonomisi, kadınların ekonomik faaliyetlerden dışlanmasıyla daha kötüleşen zorluklarla karşı karşıya. Ülkedeki takip edilen politikalar, kadınların yardım ve hizmetlere erişimini imkânsız hale getirmektedir.

2024 yılında, tahminen 23.7 milyon mağdur insanın insani yardıma ihtiyaç duyacağı öngörülmektedir. 2024 Küresel İç Göç Raporu’na göre, 2023 yılı sonu itibariyle, dünya genelinde 75.9 milyon yerinden edilmiş kişilerden 68.3 milyonu savaş, çatışma ve şiddet nedeniyle gerçekleşmiştir, geriye kalan 7.7 milyon ise afetler nedeniyle meydana gelmiştir. Bütün bu korkutucu rakamlar, en çok kadınları, kız çocuklarını ve eğitimi etkiliyor.

Suriye’deki iç savaş boyunca Birleşmiş Milletler resmi rakamlarına göre, ülke dışına göç eden nüfusun yarısından fazlasını kadın ve on sekiz yaşı altındaki çocuklar oluşturmaktadır. Hekimlerin raporlarına göre, savaştan kaçan ve diğer ülkelere sığınan çocuklarda eğitimin çok zor koşullarda gerçekleşebilmesinin yanı sıra, bu çocuklarda %98 oranında ağlama, uyku düzeninde bozulma, mutsuzluk ve geceleri altını ıslatma gibi psiko-sosyal ciddi sorunlar tespit edilmiştir.

Eğitim, uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınmış temel bir insanlık hakkıdır. Uluslararası tüm sözleşme ve yasalara rağmen, Gazze halkı, 1967 İsrail İşgalinin başından beri bu temel eğitim hakkına erişim konusunda büyük zorluklar ve engellerle karşılaşmaktadır. 2015’lerde Gazze’de okuma-yazma oranı %96’ya ulaşmıştı, bu oran yıllar süren zorlu koşullara rağmen Gazze halkının eğitime verdiği önemi ve başarılı bir eğitim sistemi inşa edebildiklerini gösterir. 7 Ekim’den önce, Gazze’de bulunan okul sayısı bini aşmaktaydı, yüksekokul sayısının oranı ise %49’a ulaşmaktaydı. Şimdi, bu okulların %80’ininden fazlası kullanılamaz durumda. Bu yılların nesli, tamamen ciddi bir kayıp içindeler.

Uluslararası raporlar, savaşın uzun dönemdeki olumsuz etkilerinde en hassas grubun zorla başka yerlere yerleştirilen ailelerini kaybetmiş çocuklar, çocuk askerler, savaşta tecavüze uğramış kadınlar ve çocuklar olduğunu ortaya koymaktadır.

Dünya Bankası tahminlerine göre, çatışmalardan ve ülkenin kendi kırılganlık yapısından etkilenen 33 ülkede toplam 324 milyon aşırı yoksul insan yaşıyor. Çatışma açlığın en büyük itici gücü olarak değerlendirilmektedir ve dünyada açlık yaşayan insanların %70’i savaş ve şiddetin etkilediği bölgelerde yaşamaktadır. 2028 yılına kadar neredeyse 956 milyondan fazla insanın şiddetli gıda güvensizliği ve kırılganlık, çatışma ve şiddet üçlüsünden etkilenen ülkelerde iki kat daha fazla artacağı öngörülmektedir. Dünyada, 2023 yılı ortası itibariyle 110 milyon kişi zulüm, çatışma ve insan hakları ihlalleri sonucu zorla yerinden edildi. Dünya çapındaki mültecilerin %52’si sadece Afganistan, Suriye ve Ukrayna’dan gelmektedir.

Dünya Bankası verilerine göre, çevrimiçi (online) geçici işler gün geçtikçe yaygınlaşıyor, neredeyse küresel işgücünün %12’sini oluşturuyor ve büyüyen bir gelir kaynağı haline geliyor. Gelişmekte olan ülkelerde bu işlere olan talep sanayileşmiş ülkelere göre daha hızlı. Dünya Bankası raporları, yerel iş platformlarının yerel işgücü piyasasında hayati bir rol oynağını ve gençler, kadınlar ve düşük vasıflı işçiler için fırsatlar yarattığını ifade ediyor.

Bütün dünya biliyor ki, kadınlar ve kızlar, eğitimde ve iş hayatında yüksek avantajlı ve rekabete açık yapılarda yer almalıdırlar.

(UNESCO Education, OCHA Afghanistan Humanitarian Needs and Response Plan 2024 ve Eğitime Destek Programları Merkezi EDEP – TÜRGEV tarihli yazı ve raporlardan yararlanılmıştır.)

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir