Cumartesi, Mayıs 17, 2025

Cihan Padişahı Yetiştiren Anne: Hatice Âlime Hüma Hatun

Kübra Nur Kapçık
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi-Tarih

Paylaş

II. Murat’ın eşi Hatice Âlime Hüma Sultan, İstanbul fatihi olan Fatih Sultan Mehmet’in de annesi idi. Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde yaşayan Hüma Hatun, Candaroğlu Beyliği’nin en güçlü hükümdarlarından İbrahim Bey’in kızı, İsfendiyar Bey’in torunudur. İsfendiyar Bey, torunu Hatice Âlime Hüma Hatun’u Sultan Murat ile evlendirir. Düğün vesilesiyle 1424 yılında bir heyet Osmanlı başkenti Bursa sarayından hediyelerle birlikte Kastamonu’ya gelir. Kastamonu’nun Devrekani ilçesinin Çayırcık Köyü’nde Sultan Murad ile Hüma Hatun’un düğünü yapılır. Kastamonu’da düğün yapılan ilçede kutlamalar hala yapılmaktadır, böyle bir gelenek günümüze kadar devam etmektedir.

ŞEHZADE ANNESİ BİR HANIM

Hüma Hatun şehzade Mehmed’i 30 Mart 1432’de Edirne Sarayı’nda dünyaya getirdi. Fatih Sultan Mehmet’in annesi hakkında çeşitli iddialar bulunmaktadır. Bu iddialar Fatih’in annesinin Fransız Yahudi asıllı olduğu ya da ünlü tarihçi Franz Babinger’e göre gayrimüslim bir köle olduğu söylenmektedir. Fakat bu iddialar asılsızdır. Sebebi ise Bursa’daki mahkeme sicillerinde Fatih Sultan Mehmet’in annesini adı Hüma Hatun olarak geçmektedir. II. Murad’ın diğer bir eşi olan Mara Hatun, Sırp hükümdarı Durad Brankoviç ve Eirene Kantakouzene’nin kızıydı. Üvey annesi olsa bile kendisine “Ana” diye hitap ettiğini bilmekteyiz. Mara Hatun Hristiyan idi bu şekilde vefat etmiştir. Gayrimüslim olsa bile padişah eşi ve Osmanlı hanımefendisi idi.

Hatice Âlime Hüma Hatun’un, Hüma ismi “Cennet Kuşu” anlamına gelmektedir. Mahkeme kayıtlarında (Halime), Âlime Hüma Hatun olarak geçmektedir. İsmi cennet kuşu anlamına gelen Hüma Hatun cennet mekân bir padişah yetiştirmiştir. Eşi II. Murad’ın, oğlu Mehmet’ten önce 1422 yılımda İstanbul’u kuşattığını fakat fethin gerçekleşmediğini bilmekteyiz. Hüma Hatun’un doğumu sırasında II. Murat oğlunun doğumunun sağlıklı olabilmesi, hayırlı bir evlat olabilmesi için dua eder, Kuran-ı Kerim okur. Kuran-ı Kerim’i okuduğu sırada şehzadesinin doğum haberi gelir ve “Ravza-ı Murad’da bir gül-i Muhammed açtı” (Murad’ın bahçesinde Muhammed’in bir gülü açtı) şeklinde aktarılır. Bu esnada Fetih Suresinde Muhammed ismi geçer. Böylelikle II. Murad evladına Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) adı olan Muhammed, Mehmet anlamında gelen ismini verir ve kulağına ezan okumaktadır. II. Murad’ın ilim sahibi olduğunu, âlimlere çok kıymet verdiğini bilinmektedir. Bu sebeple rivayet olunur ki II. Murad’ın Hacı Bayram Veli’yi başkent Edirne’ye davet ettiğinde bir konuşmasında II. Murad İstanbul’u fethedebilmek, Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hadis-i şerifi olan “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, fetheden ordu ne güzel ordudur.” hadis-i şerifine mahsar olabilecek miyim?” şeklinde soru yönelttiğinde Hacı Bayram Veli şu şekilde aktarmıştır: “İstanbul’un fethini beşikteki çocukla (II. Mehmet) bizim köse (Akşemsettin) görür.” diye aktarıldığı rivayet edilir.

DEVLET AHLAKIYLA AHLAKLANMAK

Hüma Hatun’un babası ve dedesi tarafında yetiştirilmiş, Türk-Müslüman bir beylikten gelen biri olduğu için evladını büyük bir özenle yetiştirmiştir ve Türk Devlet töresini ilmek ilmek öğretmiştir. Fatih Amasya’da 6-7 yaşlarında sancak beyliği yaptığı sırada lalası ve Hüma Hatun’da şehzade Mehmet’in yanında bulunmaktaydı. Hüma Hatun’da tıpkı diğer padişah hatunları gibi evladının eğitiminde etkili olmuştur. Fakat Hüma Hatun, İstanbul’u fethedecek ve Peygamber Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) övgüsüne mazhar olacak olan oğlunun ikinci kez tahta çıkışını ve feth-i mübini göremeyecektir. Buna rağmen oğlunu her zaman bir devlet lideri ve İslam sancaktarı olarak yetiştirmiştir. Devletli bir ailenin içinde yetişerek saray adabına sahip olduğu için Sultan Mehmet’i de bu ahlakla yetiştirmiştir. Bu da bize bir evladı yetiştiren validenin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Şehzade Mehmed 11 yaşına geldiğinde ise Manisa’ya vali tayin edilince Hüma Hatun da onunla birlikte bu şehre gittiği bilinmektedir. Şehzade Mehmet, Manisa’da iken Hüma Hatun’un 1449 yılında vefat ettiği bilinmektedir. Sultan Mehmet annesiyle az bir vakit geçirmesine rağmen, karakter ve ahlak temelleri atılan çocukluğunda annesinin ne kadar etkili bir figür olduğunu, onu her zaman anımsayarak anlatmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in annesi Hüma Hatun için yapmış olduğu türbenin kitabesinde türbe yapılış tarihi mi yoksa Hüma Hatun’un ölüm tarihi mi olduğu tartışmalı bir konudur. Türbesinin olduğu kitabede “binti Abdullah” yazmaktadır. Abdullah, Allah’ın kulu anlamına gelmektedir. Sonradan Müslüman olanlara verilen bir isim gibi Hüma Hatun’un yabancı uyruklu olduğuna dair atıfta bulunulmaktadır. Fakat Hüma Hatun’un Selçuklu mirası ve Anadolu birliğini sağlayan İsfendiyaroğullarından kökeni gelmektedir. Hüma Hatun’un Bursa’daki türbesi “Hatuniye Kümbedi, Ak Türbe” şeklinde de anılır. Hüma Hatun’un türbesi, Muradiye Külliyesi’nin içerisinde barındırmaktadır.

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir