Üzerinde yaşadığımız küre olan Dünya tahminen ne kadar büyüktür?
Ortalama bir apartman dairesi 100 metrekare yani 0,0001 kilometrekare iken Dünya’nın yüzeyi 500 milyon kilometrekareden daha fazladır ve ortalama hızda bir uçak yolculuğuyla çevresini 3 gün gibi bir sürede dolaşmak mümkündür. Sesten daha hızlı uçaklarla bu süre 6 saate kadar kısaltılabilmiş olsa da verdiğimiz tüm bu sürelerin Dünya’nın etrafında yalnızca tek çember çizebilecek bir yolculuğa denk geldiğini göz ardı etmemek gerekir. Geriye kalan tüm alanları dolaşmak hesabı güç bir vakit alacaktır. Peki, öyleyse Dünya ne kadar büyüktür?
Bunu kendi üzerimizden bir örnekle daha anlaşılır şekilde anlatabiliriz; şu anda Dünya üzerinde yaşayan tüm insanları yan yana getirebilsek kabaca, Türkiye’deki en küçük alana sahip olan Yalova ili kadar bir yer kaplardı. Yani Dünya, sıfırların anlamsızlaşacağı büyük sayılar kadar büyüktür bizden.
Peki, bu denli büyük olan Dünya, kâinatta ne kadar yer kaplıyor olsa gerek?
SOLUK MAVİ NOKTA
Görsel 1, bize en yakın cisimlerden biri olan ve bu yazının kaleme alındığı anlarda gökyüzünde parıldamakta olan Satürn gezegeni civarında çekilmiş bir fotoğrafı göstermektedir. (Satürn gezegeni, diğer tüm gezegenler gibi kendi ışığını üretmez. Pırıldamasının sebebi ise Güneş’ten yansıttığı ışıktır.) Amerika Birleşik Devletlerine bağlı Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı’nın (NASA) 19 Temmuz 2013’te aldığı bu görüntü 1997’de Dünya’dan gönderilen ve 2004’te Satürn’e ulaşan Cassini uzay aracından çekilmiştir. Ok işareti ile gösterilen “soluk mavi nokta” ise: Dünya. Bize en yakın cisimlerden bakıldığında bile bu denli küçük gözüküyorken biraz daha uzaklaşırsak nasıl görünüyor olabiliriz?
GÜNEŞ SİSTEMİ
Dünya, Satürn ve diğer bazı gezegenlerle ve irili ufaklı başka cisimlerle birlikte Güneş adını verdiğimiz bir yıldızın etrafında döner. Bu cisimlerden en büyüğü Jüpiter iken en küçükleri toz bulutu gibi küçük topluluklardır. Güneş ve etrafındaki tüm bu cisimler hep birlikte Güneş sistemi adını verdiğimiz bir yıldız sistemini oluştururlar. Dünya’nın burada ne kadar yer kapladığını şöyle anlatabiliriz; Güneş sistemi adını verdiğimiz bu sistemin kütlesinin kabaca %99’unu Güneş, %1’ini ise Jüpiter oluşturur. Bu cümleyi “kabaca” kurmayacak olsaydık Jüpiter’in bu kadarlık bir kütleye dahi karşılık gelmediğini görürdük. Güneş bu sistemin %99,85’ini oluştururken Güneş sistemindeki irili ufaklı tüm parçacıkların da geriye kalan %0,15’lik alanı oluşturduğunu ve en büyük payın da Jüpiter’den geldiğini söyleyebiliriz. Bu durumda Güneş sistemi gezegenlerinin en küçüklerinden biri olan Dünya’nın kapladığı yer, son derece anlamsızlaşacaktır.
BİRAZ DAHA UZAKLAŞALIM
Güneş sisteminin birçok yıldız sisteminden biri olduğunu belirtmiştik. Gökyüzü yeterince karanlık olabilseydi yani şehir ışıkları gökyüzünü bu denli kirletmeseydi, göreceğimiz sayısız parıltının 2-3 tanesi dışında tamamı bu yıldız sistemlerinin yıldızları olacaktı. (2-3 tanesi ise ışığını Güneş’ten alan gezegenler olacaktır.) Yani her biri etrafında gezegenler ve irili ufaklı farklı cisimlerle birlikte bir bütün oluşturan Güneşler. Ancak gökyüzüne baktığımızda gördüğümüz yıldızlar, kâinattaki yıldızların tamamı değildir. Bunlar yalnızca “Samanyolu Galaksisi” adını verdiğimiz bir yıldız topluluğunun yıldızlar” kategorisine giriyor olsa da kâinatta var olan “en küçük” yıldızlardandır. Keşfedilen en büyük yıldız, içerisine 2000 tane Güneş’i sığdırabilecek boyutlardadır.
VE BİRAZ DAHA…
Samanyolu Galaksisi’nin ortalama 300 milyar yıldız içeren bir yıldız topluluğu olduğunu ve Dünya’dan gördüğümüz yıldızların tamamının bu galaksinin içindeki yıldızlar olduğunu belirtmiştik. Yapılan gözlemler ve hesaplamalar neticesinde günümüzde yaklaşık 100 milyar galaksinin var olduğu tahmin edilmektedir. Yani her biri 300 milyar yıldız içeren 100 milyar yıldız topluluğunun var olduğu düşünülmektedir.
İNSAN MUAMMASI
Özetleyecek olursak insan; 100 milyar yıldız topluluğundan biri olan Samanyolu Galaksisinde, 300 milyar yıldızdan biri olan Güneş’in çevresinde dönen en küçük cisimlerden biri olan Dünya üzerindeki, nispeten küçük bir ülkenin en küçük şehrine sığabilen 8 milyar bireyden biridir.
Şu ana kadar yapılan hiçbir gözlemde, kaydedilen hiçbir veride insan gibi bir canlının izine rastlanabilmiş değildir; bilinçli, medeniyetler kuran, çıkarımda bulunan, irade sahibi bireyler… Öyle ki Allah’ın halifesi olabilecek başka herhangi böyle canlı henüz bulunabilmiş değil. İmtihan vesilesi olarak Dünya’ya gönderilen, vahye muhatap kılınan, bizzat kendisini ve diğer tüm âlemleri yaratan Allah’tan emir ve yasakların kendisine ulaştırıldığı, nasıl yaşaması gerektiğinin öğretildiği ve diğer yaratılmış ancak kendisi gibi olmayan varlıklar ile olan ilişkisinin dahi tayin edildiği, göklerdeki ve yerdeki her şeyin hizmetine verildiği,2 yaratıcısını sınırlı imkânlar dâhilinde hakkıyla tanıyabilecek eşrefi mahlûkat olan insan…
Aynı zamanda şu ana kadar yapılan hiçbir gözlemde, kaydedilen hiçbir veride, trilyonlarca yıldız topluluklarından birindeki milyarlarca yıldızdan birinin etrafındaki yüzlerce cismin en küçüklerinden birinin üzerindeki en küçük varlıklardan biri olup da tüm bu kâinatı yaratan, bu yaratma üzerine düşünebilmesi ve çıkarım yapabilmesi için kendisini akılla, bir kalple ve ruh ile donatan, sayısız nimeti emrine veren Allah’ın emir ve yasaklarına bu denli karşı çıkan ve hatta O’nu tanımayı reddeden, O’nun varlığını dahi kabul etmek istemeyen herhangi bir canlının da izine rastlanabilmiş değildir.
“Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma, bize tarafından bir rahmet bağışla. Hiç kuşku yok, lütfu bol olan yalnız Sensin.”3
1 https://www.nasa.gov/vision/universe/starsgalaxies/dotf-20061101.html
2 Lokman Suresi, 20
3 Âl-i İmran Suresi, 8