Her kafadan bir sesin çıktığı ve yolların çoğalıp fikir ayrılıklarının daha aşikâr olduğunu gördüğümüz bir devirdeyiz. Elbette bunu şikâyet için değil, gerekiyorsa tedbirimizi almak için dile getirme niyetindeyiz. Özellikle sağlık alanı fikir ayrılığının çok görüldüğü ve belki çatışmaların en şiddetli yaşandığı mecralardan biri.
Uzmanların birbirinden farklı söylemler ortaya koyduğunu görüyor ve “Biz de kimi dinleyeceğimizi şaşırdık!” cümlelerini duyabiliyoruz. Komşumuzdan, sosyal medyadan, kitaptan, reklamdan, hatta ürün paketinden bile sağlığımıza dair bir bilgiler öğreniyoruz. Herkesten her şeyi duyar hâle geldik. Peki, gerçekten kimi dinlemeli?
Bu yazıda “Fikir kargaşası içerisinde faydalı ve doğru bilgiyi nasıl elde edebilirim?” sorusuna maddeler hâlinde cevap bulmaya çalışacağız. Aslında “Kimi dinleyelim?” sorusuna ilk cevabımız elbette “Allah Resulü’dür (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Çünkü dünyada O ve diğer peygamberler gibi günahsız, feraset sahibi ve vahiyle doğrulanan hiç kimse yoktur. O sebeple insan bir kimseyi ancak Efendimiz’e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bağlılığı ölçüsünde önder kabul edebilir, sözlerine o nispette değer verebilir. Tüm bunların yanında bir sağlık uzmanına savunmasızca tabi olmak ne kadar mantıklı bir karardır?
Her konuda olduğu gibi sağlıkla ilgili de temel prensiplerimiz bulunmaktadır. Bu prensipler esasında çoğumuzun bildiği fakat günlük hayata yerleştirmek için bizden gayret sarfetmemizi bekleyen önemli konumda durmaktadır. Bahsedeceğimiz prensipleri koruduğumuz müddetçe bu fikir kargaşasından daha rahat korunabiliriz:
- Şifa yalnızca Allah Teâlâ’dandır. O dilediğine istediği şekilde verir, biz kullar helal yolları ararız.
- Tedavi olmak dini emirdir. Hiçbir şey yapmadan şifanın gelmesini beklememiz doğru olmaz, vesilelere sarılmamız gerekir.
- Sağlığı korumak genel olarak bir süreçtir ve emek ister. Tedavide aslolan hayat tarzımızı ıslah etmektir. Hatta bilhassa bu devirde davranışlarımızı ıslah etmek birçok kronik hastalığın oluşmasını önler.
- En temel değişimler haramların defi ve helallerin ikamesiyle başlar. Alkol ve sigara tüketen birinin evvela bu iki illeti bırakması lazımdır. (Kişi ahiret sağlığını da düşünüyorsa sadece alkol gibi haramları değil faiz vs. gibi haramları da bu kategoride değerlendirebilir.)
- Neredeyse her uzmanın ittifak ettiği (bir nevi tıbbi icma edilen) bazı görüşlere itibar etmeliyiz. Spor, hareket, yeterli sıvı almak, kaliteli uyumak, gerçekten besleyici olan gıdaları tüketmek, sadece enerji içeren ve besleyici olmayan gıdaları terk etmek her uzmanın tavsiye ettiği özelliklerdir ve sağlığı korumak için gerçekten önemlidir.
- Tıbbi sahada tecrübeyi dikkate almak gerekir. Bir haftalık eğitimle şifa dağıttığını iddia eden ile dört senelik Sağlık Fakültesi mezunu bir değildir.
- İslam’ın emri olmadığı sürece bir şey asla her şey değildir. Yani küçük bir tavsiyeyi olmazsa olmaz göremeyiz.
- Eşyalarda aslolan mübah olmasıdır. Her şeye haram, sağlıksız, zehirli gözüyle bakmak tehlikeli bir bakış açısıdır. Biz bu devrin insanıyız, Rabbimiz de bu devirde yaşadığımızı en iyi gören ve bilendir, şifayı vermek istediğinde hiçbir şey buna engel değildir. Kalbimizi bu açıdan ferah tutmalıyız.
- Helal ve haramlarla çelişen fikirler reddedilir. Bu da bazen bizim anlayabileceğimiz şekilde açık iken bazı zamanlarda sadece ince anlayış ve ilim sahibi insanların çözebileceği şekilde çetrefilli olabilir. Mesela normalde vegan beslenme bazı hastalıklarda sağlığı koruma gayesiyle mecburen uyguladığımız bir diyettir ancak bunu “Hayvanlar insanla eşdeğerdir.” düşüncesiyle yapanlar kendi ahlak ilkelerini oluşturmaktadır ve Allah Teâlâ’nın helal kıldığı eti haram saymış olurlar.
Bu prensiplerden elde edeceğimiz neticelere tekrar bakarsak:
- Şifa vermesi ve bizi bu fikir kargaşasında doğru yola iletmesi için Rabbimiz’e dua etmeliyiz.
- Farklı sağlık metaforları bulunabilir. Ahlatı erbaa, homeostazi, akupunktur, fitoterapi… Dini ölçülere uyduğu takdirde hepsi makbuldür ve şifa vesileleridir. Birini diğeriyle kavga ettirmeye gerek yoktur.
- Öncelikleri bilen ve bununla amel eden sağlıkçılara ihtiyacımız vardır. En ufak bir konuyu dünyanın tek meselesi gibi sunan sağlık uzmanları itidalden uzak davranmaktadır. Mesela bebeğin anne sütünü almasıyla bambu kıyafet giymeyi birbirine denk gören hata etmiştir. Anne sütü bebek için şartken bambu kıyafet değildir.
- “Her şeye iyi gelen işte o gıda!” gibi sansasyonel haberlere itibar etmemeliyiz. Kişi hayatını ıslah etmemişse o gıda istenen faydayı tam veremez.
- Geleceği bildiğini iddia eden fal gibi haram araçlarla tedavi ettiğini söyleyenlerden aslandan kaçar gibi kaçmalıyız.
- Bir uzmanın tüm görüşleri doğru olamaz ve elbette eksiği bulunur.
- Bu ayrımları yapabilmek için heybemizde Kur’an ve Sünnet bilgisi muhakkak olmalıdır.
Allah Teâlâ’dan bizi daima dini üzere sabit kılmasını, bu fikir curcunasında bizi doğru yola iletmesini, dünyada ve ahirette afiyet bahşetmesini niyaz ediyoruz.