EL-HAFÎZ
Sözlük anlamı: Koruyan, görüp gözeten, ihmalkâr ve gafil değil dikkatli ve basiret sahibi olan.
el-Hafîz, kâinatta zerre kadar bir şey bile gözetiminden uzak olmayan, tabiatı ve tabiat varlıkları arasındaki zıtlıkları da dengede tutandır. Mesela tabiattaki su, ateşi tamamen ortadan kaldırmazken ateş de suyu tamamen buharlaştırıp yok etmez. Ayrıca el-Hafîz olan Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’i tahriften, unutulmaktan veya ihmalden muhafaza edendir.
Dua:
Ya Hafîz! Hıfzının hazinesinde âlem bir noktadan ibarettir. Bahar kışa döner bir gün, gün akşama çıkar, sabahlar Sen’dendir, koru beni sabaha eriştir. Yıldızlar söner bir gün, dağlar yerinden oynar, gökler Sen’indir, koru beni kapına yetiştir. Kuşlar dağılır bir gün, denizler kaynar, ufuklar senindir, koru beni ötelere eriştir. İsmim unutulur bir gün, sesim boşlukta çınlar, yakınlıklar Sen’dendir, koru beni yakınlığına eriştir. Defterim açılır bir gün, günahlarım çok tutar takdir Sen’indir koru beni, affını yetiştir. Sözün biter bir gün, sessizlik uzar, kelam Sen’indir, koru beni müjdeni yetiştir.
EL-VEDÛD
Sözlük anlamı: Salih kullarını çok seven ve onlar tarafından çok sevilen; mutlak ve sınırsız, eşsiz ve benzersiz sevgi kaynağı.
Kullarını hakkı ayakta tutmaları için sevip kendilerini muvaffak kılandır. Ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerde[1] zikri geçen el-Vedûd isminden kulların nasibi, Allah Teâlâ’nın sonsuz rahmet ve sevgisini örnek alarak Allah’ı ve kullarını sevmeleridir. el-Vedûd olan Allah sevilen, salih kullarını seven, onlardan razı olup amellerini kabul eden, onları halka sevdirendir.
Dua:
Ya Vedud! Hem seven hem de sevilmeyi dileyensin. Ey varlığı sevgi olan, sevginin sonsuz kaynağı! Biz var ettiklerini severiz, Sen sevdiklerini var edersin! O sonsuz hazinenden bize de bir sevgi var et! O sonsuz sevgi selinin içine bizi de kat, sev bizi! Sen seversen sevdirirsin, sevdir bizi! Sevdiğini cennetinle sevindirirsin, sevindir bizi!
[1] Hud Suresi, 90; Buruc Suresi, 4; Tirmizi, “Daavat”, 30