Pazar, Aralık 22, 2024

En Etkili İlaç: Rutin

Fatma Betül Solmaz

Paylaş

Sabah aynı saatte uyanmak, uyandıktan sonra kahvaltı yapmak ve ardından bir fincan kahve içmek çoğu insanın yaparken dikkat etmediği işlerden birkaçıdır. Farkında olmadan yaptığımız ve “basit” gibi gözüken bu işlerin önemi aslında psikolojide büyüktür. Basit ve önemsiz gibi gözüken günlük rutinler, psikolojik sağlamlık açısından koruyucu faktör olarak karşımıza çıkar. Nasıl mı? Haydi, hep beraber bakalım.

RUTİNLERİN HAYATIMIZDAKİ ETKİLERİ

Rutinleri “her zaman yapılan, alışkanlık durumuna gelen şeyler” olarak tanımlayabiliriz. Her ne kadar farkında olmasak bile hepimizin kendi hayatına göre seçip uyguladığı bazı rutinleri mutlaka vardır. Bu ufak görünen rutinler aslında hayatımızda o kadar önemlidir ki bunları yapamaz hâle gelmek depresyon, tükenmişlik sendromu gibi hastalıkların belirtisi olarak karşımıza çıkar. Dolayısıyla psikolojik hastalıklardan korunma noktasında rutinlerin varlığı vazgeçilmezdir. Unutulmaması gereken bir konu da rutinlerin varlığı kadar dozunun da bir hayli önem taşıdığıdır. Kaş yapayım derken göz çıkarmamak adına yapılan rutinlerin günlük işlevselliğe ne noktada katkı sağlayıp ne noktada ket vurduğuna da dikkat etmek gerekir.

Başarılı, üretken insanların hayatlarında belirli rutinlere sahip olduklarını hepimiz duymuşuzdur. Zira bu rutinlerin insan psikolojisine pek çok olumlu katkıları vardır. Belirlenen rutinler belli bir süre yapıldığı takdirde alışkanlıkların oluşmasına zemin hazırlar. Aynı zamanda kişiliğin oluşumunda önemli yeri olan duygu durum değişikliklerini de kontrol eder.

Rutine sahip olmanın insan hayatına önemli ölçüde katkı sağladığı noktalardan ikisi stres ve motivasyondur. Kişi kendi hayatında bir rutin oluşturduğu zaman yaşamı üzerinde daha fazla kontrol sahibi olduğunu hissedip seçimlerinden emin olur ve bu sebeple stres seviyesinde düşme gözlemlenir. Aynı zamanda güne sağlıklı rutinlerle başlayan kişiler günün devamını da aynı kalitede geçirip motivasyon kazanırlar.

RUTİNLERİN PSİKOLOJİK TEDAVİYE KATKISI

Rutin oluşturmak bazı psikolojik hastalıkların tedavisinde elzemdir. Örneğin depresyonla başa çıkmada rutin oluşturmanın iyileştirici etkisi vardır. Bilişsel Davranışçı Terapi’nin kurucusu kabul edilen Aaron Beck, depresyon hastalarında rutin oluşturmanın önemine dikkat çeker. ‘‘Beck, depresyonun tedavisine davranışsal ögeleri de katmıştır. Özellikle hastalar ağır depresyonda iken Beck onları sabahleyin yataktan çıkma, yürüyüşe gitme gibi etkinlikler yapmaya yüreklendirir. Beck, hastalarına onlara başarılı yaşantılar sağlayacak ve daha iyi hissetmelerine yol açacak faaliyet ödevleri verir.’’ (Gerald C. Davison & John M. Neale, Anormal Psikolojisi) Bu faaliyet ödevleri aslında hastada birtakım rutinler oluşturmaya yöneliktir. Bu rutinleri takvime veya planlayıcıya yazmak, deftere küçük notlar almak, hatırlatıcı alarmlar kurmak sürdürülebilirliği kolaylaştırır. Bu rutinlere devam edildiği sürece depresyon semptomlarında hafifleme, hastanın motivasyonunda artma ve duygu durumunda olumlu değişimler görülür.

Tükenmişlik sendromuyla baş etmede de rutin oluşturmanın önemli katkısı vardır. Uyku rutini, beslenme rutini, kişisel bakım rutini oluşturmak da tükenmişlik sendromu tedavisinde önemli unsurlardır. Bu rutinler hastanın stres ve kaygı düzeyini azaltmada, vücudun yeterince dinlenmesinde, duygu durumunun düzelmesinde ve özsaygıyı artırmada etkili olur.

“Yapılan bir çalışmada fiziksel aktivitenin şizofreninin pozitif ve negatif semptomlarında iyileşme sağladığı, depresyon belirtilerini azalttığı görülmüştür. (Bay, Ü.S & Yılmaz, E. (2021), “Ruhsal Bozukluklarda Fiziksel Aktivite ve Egzersizin Etkileri”) Fiziksel aktiviteler, yazı yazmak, yürüyüş yapmak, koşmak, yüzmek, bisiklet sürmek, temizlik yapmak gibi hareket içeren aktivitelerdir. Bunları rutin haline getirmek de tedavi sürecine katkı sağlar.

SON SÖZ

Bu yazımızda rutinlerin psikolojik tedaviye olan katkısını, ufak görünen bazı işlerin bizim için ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştık. Rutinlere bakış açımızı genişletmenin önemini, aslında her daim şükretmemiz gereken alışkanlarımız olduğunu hatırlattık. Her gün yatağımızdan kalkabilmek, bir kahvaltı sofrasına oturabilmek, sıcacık yatağımızda uyuyabilmek ve daha niceleri aslında ne büyük nimetler bizim için. Bunun da her an farkında olalım ve Rabbimizin şu buyruğunu tefekkür edelim: “Ne kadar az şükrediyorsunuz!” (Mülk Suresi 23)

İlginizi Çekebilir

İlginizi Çekebilir