Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay, İsrail-Filistin konusundaki tutumu nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu; bu durum, Gay’in akademik geçmişine yönelik bir inceleme başlatılmasının yolunu açtı. Harvard Rektörü Claudine Gay, 7 Ekim’deki Hamas liderliğindeki saldırılara ilişkin yetersiz yanıt verdiği düşünülerek intihal suçlamaları nedeniyle istifasını açıklamak zorunda kaldı.
Aralık ayından gerçekleştirilen kongre toplantısında Pensilvanya Üniversitesi ve M.I.T. rektörleri ile yaptıkları açıklamalardan dolayı yoğun bir baskı ile karşılaştı. Toplantıdan dört gün sonra, Pensilvanya Rektörü Elizabeth Magill istifa etti. Dr. Gay, son haftalarda istifa eden ikinci üniversite rektörü oldu. M.I.T. Rektörü Sally Kornbluth’un da istifası istenmektedir. Akademik geçmişini savunan 53 yaşındaki Dr. Gay, kendisinin son derece kişisel ve ırkçı tehditlerin, saldırıların hedefi olduğunu öne sürdü. Geçen yıl Dr. Gay’in rektör olarak atanması, üniversite için çığır açan bir gelişme olarak kabul edilmesine karşın ifade özgürlüğü içerisindeki tutumu karşısında hak etmediği saldırılara maruz kalmıştır.
Dr. Gay’in istifası, son birkaç haftadır Dr. Gay’e karşı bir kampanya yürüten muhafazakâr bir internet dergisi olan Washington Free Beacon’da yayınlanan imzasız bir şikayetler ile kendisine yönelik intihal suçlamalarının ardından geldi. Yükseköğretimin siyasi aktivistler, öğretim üyeleri ve partizan yöneticiler tarafından düşmanca bir şekilde ele geçirildiği öne sürülmektedir. Dr. Gay’e ve daha geniş anlamda yükseköğretime karşı siyasi amaçlı bir kampanya yürütülmesinden derin bir endişe duyulduğu ifade edilmektedir. Yüzlerce öğretim üyesi, Dr. Gay’in görevden alınması yönündeki baskılara karşı Harvard yönetiminin direnmesini isteyen mektuplar imzaladı.
Harvard Kennedy School’da tarih, ırk ve kamu politikası profesörü olan Khalil Gibran Muhammad, bu istifanın korkunç bir an, durum olduğunu ve Cumhuriyetçi kongre liderlerinin, tıpkı Florida’da Vali DeSantis’in yaptığı gibi, üniversitelerin bağımsızlığına savaş açtığını, Gay’in istifasının bu grupları daha da cesaretlendireceğini öne sürdü. Bazı öğretim üyeleri, Harvard kurumunun siyasi saldırıları ve intihal iddialarını ele alış biçimini eleştirdi. Tarih profesörü Alison Frank Johnson, bu olaydan sonra daha fazla dehşete düşemeyeceğini belirtti. Bilimsel ilkelere dayalı bir karar vermek yerine, kamuya açık bir kovalamaca yaşandığını, araştırmasının önemi ve özgünlüğü ile ilgili akademisyenlerin seslerini dinlemek yerine, sosyal medyada alay ve kin seslerine kulak verildiğini ifade etti. Üniversitenin iç prosedürlerini takip etmek yerine, bazı gruplar tarafından atanan danışmanlara erişim izni veren ve gizemli, açıklanmayan yöntemler kullanarak incelemeler yapıldığı iddia edilmektedir.
(The New York Times, Jennifer Schuessler, Anemona Hartocollis, Michael Levenson ve Alan Blinder, 02 Ocak 2024 tarihli yazıdan yararlanılmıştır.)
