Sırlar içinde sırdır her kulun yürekciği. Ancak Rahmet-i Rahîm’in lütfuna sığınmakla cân bulur, sükûn eder, âşk olur bu yürek. Tüm âlem, âlemdeki eşya, yaratılmış her şey, insan, insan-ı kâmil, insanın gönlü, kalbi, Allah Teâlâ’nın mazharıdır, tecelligâhıdır. O’nun esması ile temaşa buyrulur âlem. Âlemde görülen O’dur, gördüren O’dur. Söylenen ve söyleten, dinleyen ve dinleten O’dur. O’dur ki, yoktur kelimemiz O’nu anlatmaya. Ancak Esmâ-i hüsnâ’sıdır, O’nu anmaya teşebbüs edebileceğimiz makâm. O’nu söyleyebilen ancak yine O’nun isimleridir. “Esmâ-i hüsnâ dilimize yerleştikçe, gönlümüz yeniden Rahîm’de ağırlanır.” Dualarımız yerini bulur, gönlümüz evini…
Bu defa biz çok kelime sarf etmeyelim. Siz açın ve hemhâl olun, O’nun 99 esmasının dilden döktürdüğü 99 duaya. Dr. Senai Demirci’nin kaleminden, Münib Engin Noyan’ın seslendirmesi ile Marmara Müzik YouTube kanalındaki “99 Esma 99 Dua” albümünün tamamı kulaklarınızdan gönlünüze öyle bir akacak ki, O’nun Esma’sında sırr-ı hakikati, gönül felahını bulacaksınız.
“Ya Rahim!
Öylesine Rahim’sin ki kulağımı sözüne muhatap eylersin
Aklıma vahyinle tenezzül edersin
Öylesine Rahim’sin ki istendiğinde zaten verirsin
İstenmediğinde de lütfedersin
Öylesine Rahim’sin ki hak edene hep verirsin
Hak etmeyene bile çok bahşedersin…”