Merhaba Hüma Dergisi okurları,
Hüma Dergisi ekibi olarak 28. sayımız ve “SEVMEYE DAİR” dosya konumuzla huzurlarınızdayız. Yüce Yaratıcımız’ın fıtratımıza işlediği, Kendi ahlâkının en değerli vasıflarından olan muhabbetten yaratılana bahşettiği sevgi, bu sayımızın ilk ilhamı oldu. Yaratıcı ile yaratılan arasındaki sevgi bağının en nadide muhatabı, yegâne köprüsü, ümmeti için en güzel örneği, Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Rabbine ve ümmetine sevgisi takip etti bu ilhamı. Ümmetinin O’na (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sevgisi, Nâbî’den Süleyman Çelebi’nin Mevlid’ine türlü türlü hatıralarla düşüverdi gönüllerimize. Allah Teâlâ ve Sevgilisi Efendimiz’i (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sevgide de örnek edinen devletin milletine sevgisi Osmanlı Devleti örnekliğiyle, liderin sevgisinin tezahüründe de liderliği Tac Mahal göstergesiyle hatırlandı bu sayımızda. Mümin için müminler ve diğer insanlar ile kâinat sevgisinin anlamı, çeşitli boyutlarıyla incelendi.
“Sevginin Menşei” başlıklı ilk dosya yazımız, sevginin ilk kaynağına indi. Fânî dünyaya kilitlendiğimiz ve somutlarla çevrelendiğimiz günümüzde, bâkî amacımızı, sorumluluğumuzu, odaklanmamız gereken “halifelik” vazifemizi, asıl hayatımızı hatırlattı yazarımız. Fakat bu hatırlatış, korku, hüzün, ümitsizlik değil, kaynağı Rabbimiz’in sevgisi olan bir boyutta ele alındı. “Aşkla Cihada Gayret” başlıklı ikinci dosya yazımız ise niyetsiz, eylemsiz, bedelsiz bir sevginin olmayacağını, “cihad” kavramı özelinde ele aldı. Kişinin en düşkün olup sevdiği kendi nefsiyle ve Allah Teâlâ’nın sevgisini kazanmak üzere düşmanlarıyla cihadının amacı, ölçüleri, sınırları kaleme alınmaya, Filistin örnekliğinde aktarılmaya gayret gösterildi.
“Numune-i İmtisal” köşemizde Peygamber Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) en sevgilisini tanıdık. Bir hanımefendinin en çok ne kadar, nasıl sevilebileceğini ve sevebileceğini, Aişe Annemiz’den (Radıyallahu Anha) öğrendik.
Hüma Dergisi olarak bu sayımızda değerli Najla Tammy KEPLER hanımefendinin misafiri olduk. Sevgiyi bir de kendisinden dinlemek, İslâm sevgisiyle değişen hayatına tanık olmak istedik. Röportaj teklifimizi nezaketle kabul ederek kıymetli vaktini ayıran Najla Tammy KEPLER hanımefendiye bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Hüma Dergisi e-dergi formatındaki dijital kimliğiyle, humadergisi.com dijital mecrasında okurlarını bekliyor. Sevginin hanımeli, hanım dili, hanım kalemine bürünmüş satırlarına davet ediyor. İmanın doğuracağı her sevginin izzet, iffet, itidal ve ihsandan ibaret olacağını/olması gerektiğini, ispat isteyeceğini, israf etmemeyi gerektirdiğini hatırlatıyor. Kutsal, ümmet ve insan sevgisinin, kulluk emanetine hürmet ve riayetle sonuçlanacağını; bu sevgilerin hakkını ifa etmenin Filistin özelinde tüm mazlumlar için fiili, kavli ve kalbi olarak görevlerimizi yerine getirmekten geçtiğini vurguluyor.
Bir sonraki sayımızda buluşmak üzere…
Sevgilerimizle…
